CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, din görevlilerinin sandık başında görev almasının seçim güvenliğinin garantisi anlamına geleceğini savundu.

Fotoğraf: Reuters
Almanya’nın Köln kentinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu’na, 7 Haziran seçimlerinde Frankfurt’ta sandık başkanlığı yapan Diyanet imamı Hasan Tüfek’in başkasının yerine oy kullanırken yakalandığı, 1 Kasım seçimlerinde de yurt dışında yine din görevlilerinin sandık başkanı olacağı hatırlatıldı.
Seçim güvenliğinin bir anlamda garantisi
Yurt dışındaki sandıkların güvenliği konusunda endişesi olup olmadığı sorulan Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi: “Size samimi düşüncemi söyleyeyim. Din görevlilerinin sandıkların başında olması seçim güvenliği için aslında çok önemli. Yani seçim güvenliğinin bir anlamda garantisi. Çünkü din adamları yalan söylemezler, din adamları sahtekarlık yapmazlar, din adamları herkese eşit davranırlar. Çünkü onlar kutsal bir dinin, bir inancın bir anlamda söylemini, inancını dile getiren kişiler demektir. Eğer bir din görevlisi bir partiden yana tavır alıyor ve o partinin kazanması için yasa dışı yollara başvuruyorsa ona din adamı demek bana göre yanlıştır. O farklı bir kimliktir.”
Yeter ki gerçek anlamda görevlerini yapsınlar
Seçim hilesi yapan din görevlisinin derhal Ankara’ya çekilmesi ve din adamı kimliğinden uzaklaştırılması gerektiğini belirten CHP lideri, şöyle devam etti: “İnançlar farklıdır ama bütün dinlerin ortak bir hedefi vardır, ahlak temeli bütün inançlarda çok önemlidir. Açıklık, berraklık bütün inançlarda çok önemlidir. İnsanların haklarını korumak bütün inançlarda çok önemlidir. Dolayısıyla din adamları sandık başında görevliyse ben şahsen ve partimiz de buna karşı değil, yeter ki din adamları gerçek anlamda görevlerini yapsınlar.”