St. Petersburg’daki “tarihi” bir görüşme değildi (…) Tarihin akışını değiştirmiyordu. Tam tersine, dış politikayı tavla oynar gibi yönetmeye kalkanların 24 Kasım’daki fütursuz uçak düşürme eylemi sonucunda rayından çıkmış ilişkileri tarihin akışına geri taşımayı amaçlıyordu.
Ankaralı blöfçüler ne derse desin, St. Petersburg’da Türk-Rus ilişkilerini krizden çıkarmak için karşılıklı taahhütlerin neler olabileceği hususunun ötesine geçen, geçerli ve gerçekçi herhangi bir konunun ele alınmış olması mümkün görünmüyor.
İkili ilişkilerdeki ana kriter Ankara’nın Suriye politikası olacaktır.
Rusya’nın “teröristler” dediği cihatçılara karşı mücadele, Türk-Rus ilişkilerinin kompartımanı değil, lokomotifi olacak.
Dolayısıyla Rusya’yla 24 Kasım öncesine dönmek imkânsızdır.