Cumhurbaşkanı açıklamasının “yerli” yanını ise HSK Başkanvekili Yılmaz, Twitter’dan yaptığı açıklamada tamamladı.
Yargıçlar ve savcılara; “Unutma; kıyamet günü Allah’ın gölgesinde öncelikli olarak şu kimseler yer alacaktır; hak kendisine sunulduğunda hakkı kabul edenler, kendilerinden istenildiğinde cömertçe harcayanlar ve insanlar arasında hükmettiklerinde kendilerini onların yerine koyup tarafsız hüküm verenler” diyerek, yargıçları, hukuk ve adalet kriterlerini değil “dini kriterleri” dikkate almaya çağırdı!
Avukatların 69 haftadır Çağlayan Adliyesi’nde sürdürdükleri “Adalet Nöbeti”nin sözcülerinden Avukat Kemal Aytaç, HSK Başkan Vekili Yılmaz’ın sözlerini, “Yargı Allah’a emanet diyorlar” biçiminde yorumladı.
Dahası, iktidar sözcüleri ve yargıyı bu hale getirmenin başlıca sorumlusu olanların dışında hiç kimse, önümüzdeki günlerde iktidardan “yargı bağımsızlığı” için olumlu bir adım beklemiyor. Tersine avukatlar da, giderek daha çok “yargı bağımsızlığı mücadelesi”nden söz ediyorlar ve ancak böyle bir mücadelenin “yargı bağımsızlığı” doğrultusunda adımlar attırabileceğini belirtiyorlar.
Çünkü “yargı bağımsızlığı” mücadelesi Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesiyle bağlantılı. Aksi halde “yargı bağımsızlığı” beklentisi, AKP’nin emperyalistler arasında salınma politikasının mezesi olur.