Erdoğan-Macron çatışması olarak yansıtılan gürültülü kavgaya hem Erdoğan’ın hem de Macron’un ihtiyacı vardır. Çünkü her iki şahsiyet de etraflarındaki güçleri ancak dinci ve milliyetçi semboller etrafında birleştirerek yanlarında tutabilmektedirler. Her ikisinin de halk desteği hızla aşağıya doğru düşmekte, bu yüzden de din ve milliyetçilik etrafında türetilmiş sorunları büyütmeye daha çok ihtiyaçları vardır. Ki, ayakta kalmak, yani iktidarlarını sürdürmek için ellerinde başka bir imkan yoktur!
Hele de Erdoğan’ın!Çünkü; “Evimize ekmek götüremiyoruz” çığlığı toplumun en yoksullarının iniltisi olmaktan çıkmış, orta sınıflarını şikayetine, dahası AKP’nin içinden yükselen ve Cumhurbaşkanının yüzüne karşı da haykırılan bir çığlığa dönüşmüştür!
Çünkü; Yolsuzluk, yoksulluk, yandaş kayırma, adaletsizlik, ülkenin yeraltı yerüstü kaynaklarının yağmalanması, artık ne yandaş medya, TÜİK, İŞKUR ne de mahkeme kararlarıyla saklanamaz hale gelmiştir.
Çünkü, ‘pandemiye karşı zafer kazandık’ masalı çökmüştür!
Çünkü, gazetecileri, muhalifleri, medya ya da sosyal medyada “kaşının üstünde gözün var” diyen vatandaşı kovuşturarak bir yere gidilemeyeceği her geçen gün daha çok açığa çıkmaktadır.
Bunun için tek adam yönetimi, din ve milliyetçilik üstünden Macron ve onun gibilerle kavgayı daha çok büyütmek ihtiyacındadır.