Erbaş’ın ne söylediğine değil onu sahneye sürüp “Şunları yap, şunları söyle” diyenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Erbaş üstünden yaptığı girişimdeki amaçlarına bakmak gerekir.
Erdoğan’ın girişimlerine bakıldığında gelinen aşamada amaçlarını şöyle sıralayabiliriz:
1) Erdoğan ve partisi çoktan beri ekonominin, dış politikanın, iç politikanın, eğitimin, sağlığın, yerel yönetimlerin, afetlerin… bu alanlardaki sorunların ve çözümlerinin tartışılmasını istememektedir. Çünkü bu alanlardaki tartışmalarda söyleyecek sözleri kalmamıştır. Bu yüzden de kendisinin güçlü oluğunu düşündüğü, bugüne kadar giderek azalan biçimde de olsa prim yapmaya devam ettiğini düşündüğü “din tartışması” açmaktadır. Böylece örneğin CHP ile SP, DEVA ve Gelecek Partisi gibi partiler arasında muhtemel bir ittifakın da önünü kesmeyi hesaplamaktadır. Hatta CHP’de iç tartışma yaptırmayı bile hesap ettiklerini varsaymak gerekir.
2) “Normal” koşullarda seçimi kazanarak iktidarını sürdürmenin artık mümkün olmadığını gören tek adam yönetimi; tarikatlar, cemaatler ve son yıllarda hayli güçlenen selefi güçlerin tam desteğini almayı amaçlamaktadır. “Ayasofya’nın cami yapılması” ve “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak” bu çevrelere mesaj verilmişti. Şimdi de Diyanet İşleri Başkanı Erbaş üstünden, “Önünüz şeriat düzenine kadar açık, Yeter ki siz benim iktidarım için harekete geçin” mesajı verilmek istenmektedir.