Az çok seçimlerin bir kıymetinin olduğu ülkelerde gücü elinde bulunduran iktidar sahiplerinin muhalefet edenlere karşı, halkın ne dediğini de umursamayarak, “İsteseniz de istemesiniz de yapılacak” diye meydan okuması elbette ki, bırakalım az çok demokratikliği, hiçbir demokratik yaklaşımla bağdaşmaz.
Çünkü, bugün Kanal İstanbul’a “evet” diyenler ve “hayır” diyenlerin oranı konusunda kesin bir şey söylenemezse de bunu belirlemek için, muhalefetten gelen “Buyrun halka soralım” diyenlere verilen yanıt, “halka sormayı” tümden reddetmeye kadar geldi.
AKP iktidarı artık herhangi bir önemli konuda halk iradesine başvurmaktan korkar olmuştur. Bu korku öyle ileri boyuttadır ki, “halka sormamayı” bir sistem meselesi, kendi “tek parti tek adam” sistemlerin bir özelliği olarak tarif (itiraf de denebilir) etmeye kadar varmıştır.