Ankara’nın bu yıl 24 Nisan konusunda sessiz ve tepkisiz kalmasının bir başka sebebi pazarlık masasına oturulduğunda karşı tarafa sunabileceği bir şeyin olmaması olabilir. Veya karşı tarafın ne isteyeceğinin tahmin edilmesi ve bu konunun mümkün olduğunca gündem dışında kalmasına ihtiyaç duyulması.
Şöyle bir beyin jimnastiği yapalım: Biden yönetimiyle iletişim imkânı bulabilseydik muhtemelen pazarlık masasına önce S-400 konusu başta olmak üzere Rusya ile ilişkiler paketi getirilirdi. Ne var ki bu konuları müzakere masasında görmek Rusya’nın öfkesini çekebileceği için Ankara o masaya hiç oturmamayı tercih etmiş olabilir. Çünkü Ankara yakın zamanda gerçekleştirdiği ama mantığını hiç kimsenin kavrayamadığı birtakım dış politika adımları sonrasında “iki arada bir derede” denebilecek bir pozisyonda buldu kendisini. Birçok alanda ne Amerika’yı ne de Rusya’yı kızdırmadan hareket etmesi gerekiyor. Ama bu da mümkün olmadığı için özellikle belirli konularda hareketsizliği yeğlemek zorunda kalıyor. Böyle durumlarda “Bakalım ne olacak” diye bekliyoruz.