Epey zamandır muhalefet partileri bu 128 milyar doların peşindeler. Israrla sorulan “128 milyar dolar nerede” sorusunun açılımı, “Bütün uyarlara rağmen ülkenin döviz rezervini tamamen eritip eksi seviyelere getirinceye kadar bu akıldışı politika niye sürdürüldü?” sorusu ile “Bu kadar para hangi tarihlerde, hangi kur üzerinden ve kimlere satıldı” sorusudur. Aslında iki ayrı soru var cevabı istenen…
Hükümet her iki hususta da doyurucu bir açıklama yapmaya yanaşmadığı için muhalefet partileri de “128 milyar dolar nerede” sorusunu her fırsatta sormayı sürdürüyorlar. Bu da onların hakkı. Hatta görevi. Böyle bir konunun peşini bırakırlarsa görevlerini savsaklamış olurlar.
Son olarak, ana muhalefet partisi bir afiş kampanyası başlattı. Ne var ki bir çok şehirde bilboardlara asılan “128 milyar dolar nerede” afişleri polis tarafından sökülüyor, savcılık tarafından da afişleri asanlar hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla soruşturma açılıyor.
Tamam, iktidar bu sorunun sorulmasından rahatsız. Ama bu soruyu sormanın suç sayılması, devletin polisinin ana muhalefet partisi tarafından astırılan afişleri sökmek için seferber edilmesi, savcıların harekete geçmesi olacak şey değil.
Dahası, mezkûr soruyu sormanın “Cumhurbaşkanına hakaret” sayılması da çok tuhaf.