Bölgesel yakınlaşma, bizim her şartta desteklememiz gereken bir durumdur, bu açık. Ama projenin Türkiye ayağı bizi çok yakından ilgilendiriyor. Üstelik endişelerimizi de artırıyor.
Çünkü İran Irak’ın güneyinden sıkıştırılırken Türkiye Suriye’nin kuzeyinden kuşatma altına alınıyor. Meseleyi “İran ekseni” ya da “Suud ekseni” gibi düzeysizliklerle ele alanlara kulak asmadan durumun fotoğrafını doğru bir şekilde çekmemiz gerekiyor.
Yeni bölgesel oluşumuna “2019 koalisyonu” adını vermemin tek sebebi, işin Türkiye ayağında neler olabileceğine dair öngörülerimdir. Bu koalisyonun, Suriye’nin kuzeyindeki harita taslağı ile aynı proje olduğunu, Türkiye’nin Arap-İslam dünyası ile bağlarını koparmanın yeni koalisyonun da gündeminde olduğunu görüyorum.
En önemlisi de yeni koalisyonun arkasındaki akılla, Türkiye’yi hedef alan 15 Temmuz işgal ve iç savaş girişiminin arkasındaki akıl aynıdır. Yeni eksenin arkasındaki akılla, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan ve Türkiye’yi kuşatma haritasının arkasındaki akıl aynıdır. Bu gerçeği bu ülkede kimse görmüyor mu?