Tarihi unutuyorlar. Milletimizin hafızasını, yüzyıllara dayanan siyasi birikimi unutuyorlar. Coğrafya yönetmiş, kıtalar yönetmiş, dünya sistemini yönetmiş bir milletin bu ucuz oyunlara gelmeyeceğini, öz savunmanın ne olduğunu bildiğini unutuyorlar. Birinci Dünya Savaşı’nda bütün cephelerde, bütün iklimlerde verilen mücadeleyi, o tanıklığı unutuyorlar.
Tarih yapıcı milletlerin, zor zamanlarda neler yapabileceğini, ne tür küresel ölçekte oyunu sıfırlayabileceğini, tarih dönüştürecek manevralara aşina olduğunu, bunu yüz yıllardır yapabildiğiniunutuyorlar.
Haçlı Savaşları sırasındaki Anadolu direnişini, bu istila hesaplarından sonraki büyük yükselişi unutuyorlar.
Anadolu’da her köyün bir garnizon, İstanbul’da her sokağın bir cephe olabileceğini, her bireyin bir kahraman, bir öncü, bir komutan olacağını unutuyorlar.
Bunları hamaset sanıyorlar, bizi Anadolu’da sıkıştırabileceklerini sanıyorlar, bizim varolanla yetineceğimizi sanıyorlar, “Türkiye’ye dokunmayın, ne yaparsanız yapın” diyeceğimizi sanıyorlar.