Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Olanların ne olduğunu ekranlardaki çubukluların suçlamalarından çok daha net şekilde söyleyen bir yer var: PİYASALAR. Piyasalar Türkiye’de yapılan operasyonun yolsuzlukla alakalı olduğunu görse bırakın bozulmayı, tersine iyimserlik bile yaşardı. Sorarım sizlere “Dünyanın hangi ülkesinde yolsuzlukla mücadele edecek ve piyasalar kötümser olacak”. Yok böyle bir absürt durum. Piyasalar çok net şekilde yargı dahil İmamoğlu operasyonunun siyasi olduğunu söylüyor. Çok net…
Yabancılar ve yerli yatırımcıların karamsar pozisyon almaları ile Merkez Bankası’nın 50 milyar doları çoktan gitti bile. Bu rakam sadece şimdilik… Süreç devam ediyor ve devamında Merkez’in dövizi bitince ne olacağı büyük soru. Piyasalar adeta Türkiye’de demokrasinin sonunun gelip gelmediğini fiyatlıyor. Verilen tepki çok ağır ve derin izler barındırıyor. Daha doğrusu yönlendirilen ve kontrol edilen finansal göstergeler bile durumun ciddi olduğuna işaret ediyor.
Üretimi 3 yıldır yerinde sayan bir ülkeyiz ve borçlanarak hizmetler sektöründe büyüyoruz. Bu durum öyle kolay taşınabilir değildir. Korkarım ki önümüzdeki aylarda sosyal maliyeti çok daha ağır bir süreç yaşayacağız. Keşke operasyon kurmayları bu hesabı yapabilmiş olsaydı. Piyasalar kimin ne yaptığını ve yapmak istediğini görüyor ve yeni duruma göre pozisyon alıyor. Lakin geniş halk kitlesinin böyle bir imkanı olmayacak. Ya evde oturup oy vermeyi bekleyecekler ya da her imkanda seslerini çıkartarak hak aramayı tercih edecekler.