Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Üretim ve üretimdeki istihdam artışımız çok düşük. Asıl istihdam artışını hizmet sektöründen sağlıyoruz. Toptan ve perakende sektörü 351 bin, ulaştırma ve depolama sektörü 300 bin, konaklama ve yiyecek sektörü 251 bin, sağlık sektörü 369 bin istihdam artışı ile son 4 yılda işsizliğin önüne geçmiştir. Bu istihdam artışlarının temeli üretime değil tüketim talebine bağlı sektörlerdir. Yani iç piyasaya yönelik bir tüketim azalışı yaşandığında çok hızlı bir şekilde tüketim sektörlerinde de iş kayıplarına yol açabilecektir. Hızlı bir işsizlik artışı kapımızda öylece duruyor.
İBB Başkanı ve sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan kumpas ile sistem adeta birdenbire çöktü. Merkez’in rezervleri 55 milyar dolar eriyerek swap hariç 18 milyar dolara kadar düştü. Evet, ekonomik dengelerimiz oldukça hassas bir düzeyde seyrediyor. Bir anda yaşanan olağanüstü seyirler bizleri beklenmedik felaketlere sürükleyecektir.
Adeta lambaya bir puff dediğimizde dağılacak kadar hassasız. O zaman nedir bu hırçınlık ve dengeleri gözetmeden yapılan siyasi operasyonlar? Türk Halkını mı düşünmüyoruz yoksa onlar nasıl olsa oy verirler mi diyoruz?