Çözüm süreci tamam mı, devam mı sınavından geçiyor.
Yaşananları en iyi özetleyen cümle sanırım ‘Denizi geçip, derede boğulmak’.
Taraflarla birebir görüştüğünüzde süreçte geri dönülmez bir noktaya gelindiğini belirtiyorlar. Hatta yolun dörtte üçünün aşıldığını söylüyorlar. Ancak yapılan açıklamalarda tam tersi bir hava var.
Bu noktada temel bir soru var. Peki bunca mesafe alınmasına rağmen neden kriz tam olarak aşılamıyor? Bu sorunun ikna edici bir cevabı bulunmuyor. Ana strateji de ortaklaşan ancak taktik adımlar ve takvim konusunda minör farkların olduğu müzakere odası bundan sonra ne yapacak?
Görülen o ki zaman hızla daralıyor.
Türkiye, yaşanan sorunu yerli bir modelle çözmek ile küresel güçlerin masaya oturduğu ve problemin uluslarasılaştığı ikinci bir yol arasında tercihte bulunması gerekiyor.