Hürriyet’in okur temsilcisi Faruk Bildirici, yazar Ayşe Arman’ın Instagram hesabından yaptığı paylaşım üzerinden gazetenin fotomuhabirleri Emre Yunusoğlu ve Muhsin Akgün’e ‘gazetecilik ilkeleri’ni hatırlattı.
Bildirici, ‘Asmalımescit’teki stüdyo’ başlıklı yazısında bir okurun “Sizin gazetede fotoğrafçılar stüdyo açıp dışarıda başka işler yapabiliyor mu?” sorusuyla birlikte Arman’ın yaptığı Instagram paylaşımını kendisine ilettiğini anlattı.
Arman’ın söz konusu paylaşımı:
Derhal Arman’ın hesabına baktığını ve paylaşımı görünce şaşırdığını aktaran Bildirici, “Hürriyet’in kadrolu foto muhabirinin dışarıda stüdyo açması bugüne dek duyduğum bir uygulama değildi” diye yazdı.
Bildirici, Arman’ın 6 Şubat 2016’daki paylaşımında Emre Yunusoğlu için, “Bir sürü profesyonel fotoğrafçıyla çalışıyorum, biri de @emreyunusoglu. Arkadaşım olduğu için biraz indirim yapıyor ama çatır çatır parasını alıyor. Harikadır kendisi, iş yapmak istiyorsanız aklınızda olsun” diye yazdığını aktardı.
Arman’ın ifadeleri ‘@hilalbrg’ adlı kullanıcıya verdiği yanıtta görülebilir.
Bildirici yazısına şöyle devam etti: “Yunusoğlu’nun adına açtığı web sayfasında da çeşitli sanatçıların, ünlülerin fotoğraf çekimleri vardı. Okurun sorusunu da aktararak, Yunusoğlu’na, ‘Hürriyet’in kadrolu bir elemanının Hürriyet’in de muhatabı durumundaki kişilerle iş/ücret ilişkisine girmesi, bunun için stüdyo kurması doğru mu?’ diye sordum. O da şu yanıtı verdi: ‘Kendime ait stüdyom yok. Bir arkadaşıma ait olan mekânı istediğim gibi kullanma hakkım var. Hürriyet gazetesinin muhatabı olan kişilerden de herhangi ücret talebim olmadı. İnternet sitemde mesai dışı hobi amaçlı yaptığım şeyler yer alıyor.’ Yunusoğlu’na bu kez ‘Ayşe Arman’ın yazdıkları gerçekdışı mı?’ diye sordum; ‘Evet, gerçekdışı’ karşılığını aldım.”
Bu yanıtla tatmin olmadığını ve Instagram’da tarama yaptığını aktaran okur temsilcisi, Yunusoğlu’nun 1 Nisan 2017’de Asmalımescit lokasyonlu “Tilki yapım” diye bir logo paylaştığını ve arkadaşlarının da “Hayırlı olsun” dileğinde bulunduğunu kaydetti.
Okur temsilcisi şöyle devam etti: “Ayrıca Yunusoğlu, Linkedin’deki hesabında da çalıştığı yerleri Hürriyet, Doğan Burda ve Tilki Yapım olarak belirtmişti. ‘Tilki Yapım’ın Intagram hesabına da baktım. Orada da ‘Medya/Haber Şirketi Photo & Video Productions’ bilgisi veriliyordu. Yapılan işlere örnek gösterilen fotoğraflar arasında Emre Yunusoğlu’nun çektiği fotoğraflar da bulunuyordu. Sanatçılar, TV programlarının yanı sıra Kamil Koç gibi firmalar için çekilen fotoğraf/afişler de yer alıyordu bu sayfada.”
‘Akgün yanıt vermedi’
Hürriyet okurunun stüdyo kurduğunu öne sürdüğü ikinci fotomuhabirinin Muhsin Akgün olduğunu belirten Bildirici, Akgün’ün kişisel internet sayfasında İKSV, yayınevleri, yapım ve menajerlik şirketlerinin de aralarında olduğu 16 vakıf, şirket ve kurumda ‘halen çalıştığını’ belirttiğini aktardı.
Bildirici şöyle devam etti: “Doğrusu gözlerime inanamadım bu satırları okurken. Akgün, Hürriyet’in elemanı olmasına rağmen onca şirket ve kurumla profesyonel fotoğrafçı olarak iş yapıyor ve bunu açıkça ilan etmekte sakınca görmüyordu. Bu tavrının nedenini öğrenmek için Yunusoğlu’na yönelttiğim soruları aynı şekilde Akgün’e de yazdım. İki ayrı e-posta adresine göndermeme rağmen yanıt alamadım. Kısa bir araştırmayla şunları öğrendim; Yunusoğlu gibi Akgün de gazeteye nadiren uğruyor; öğrendiğim kadarıyla ikisine de dışarıda iş yapmaları için gazete yönetimi tarafından verilmiş resmi bir izin yok.”
‘Çıkar çatışması’
Fotomuhabirlerinin gazete dışındaki kişi ve kuruluşlara ücretli iş yapmasının gazetecilik meslek etiği açısından ‘problemli bir davranış’ olduğunu savunan Hürriyet’in okur temsilcisi, “Hürriyet gibi bir gazetede çalışırken farklı kişi ve kuruluşlarla ücret ilişkisi içine girmesi, foto muhabirinin bağımsızlığına darbe indirir. ‘Editoryal bağımsızlık’, muhabirler, yazarlar ve çizerler için olduğu kadar foto muhabirleri (medya fotoğrafçıları) için de çok önemlidir; zorunluluktur. Ayrıca foto muhabirlerinin fotoğrafını çektiği kişi ve kurumların çoğu, örneklerden de anlaşılacağı gibi ya Hürriyet’te yayına konu edilmiş ya da edilmesi muhtemel kişi ve kuruluşlardır. Foto muhabiri, Hürriyet’in muhatabı durumunda olan kişi ve kurumlarla maddi çıkar ilişkisi içine girmiş olur. Bu ilişki ‘çıkar çatışması’ da yaratır.”
‘Kendi elemanının çektiği fotoğrafa telif’
Foto muhabirinin de ‘önce kamu çıkarını, sonra kurumunun çıkarını, en son kendi çıkarını’ gözetmek durumunda olduğunu belirten Bildirici, eleştirilerini gazetenin yazarı Ertuğrul Özkök’ün köşesinde kullanılan bir fotoğraf üzerinden sonlandırdı: “Ertuğrul Özkök’ün köşesinde 18 Mart 2017’de yayınlanan Ferzan Özpetek-Tuba Büyüküstün fotoğrafına ‘Milliyet Sanat’ imzası konulmuş; Milliyet Sanat da bu fotoğraf için Hürriyet’e 75 dolarlık fatura çıkarmıştı. Ama Milliyet Sanat için o fotoğrafı çeken Muhsin Akgün’dü. Sonuçta Hürriyet, kendi elemanının çektiği fotoğrafa telif ödemek zorunda kalmıştı!”