Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici, kendisi hakkında yazdığı eleştirel yazıya, “Yalancı, ya özür dile ya belge yayınla” diye karşılık veren gazetenin fotomuhabiri Muhsin Akgün’e yanıt verdi: “Hürriyet’i kartvizit olarak kullanıp gelir elde etmeye hakkı yok. Esnaflık başkadır, gazetecilik başka.”
Bildirici, 3 Temmuz’daki ‘Asmalımescit’teki stüdyo’ başlıklı yazısında, gazetenin fotomuhabirleri Muhsin Akgün ve Emre Yunusoğlu’nu eleştirmişti.
Akgün, Bildirici’ye “Yalancı, ya özür dile ya belge yayınla” diye yanıt vermişti.
‘Akgün’ün stüdyosu bilinen bir sır!’
Mailine yanıt vermeyen Akgün’ün kendisine Twitter’dan ‘hakaret ettiğini’ aktaran Bildirici, bugünkü yazısında Akgün hakkında yaptığı araştırmayı paylaştı.
Hürriyet okur temsilcisi şöyle devam etti: “Hürriyet’te kadrolu: Öncelikle Hürriyet İnsan Kaynakları’na başvurdum; Muhsin Akgün’ün kadrolu olup olmadığını ve dışarıda iş yapması için izin verilip verilmediğini sordum. Hürriyet’te kadrolu eleman olduğu ve kendisine resmen verilmiş bir izin olmadığı yanıtını aldım. ‘Muhsin Akgün Stüdyosu’ adıyla bir stüdyo kurduğunu internet ve sosyal medyada açıkça yazıyordu. Facebook’ta, stüdyonun Harbiye’deki adresini veriyor; Instagram’da hem kendi hesabında hem de stüdyo adına açtığı hesapta bu stüdyoda yaptığı işleri yayınlıyordu. Hatta o stüdyoda çekilen fotoğraflardan birinde de yine Hürriyet’ten bir grup foto muhabiri görünüyor. Bu da gösteriyor ki, Akgün’ün stüdyosu bilinen bir sır!”
Akgün’ün kendisine ait internet sitesinde 16 vakıf, şirket ve kurumun adını verdiğini ve ‘halen çalışmakta olduğunu’ yazdığını kaydeden Bildirici, “‘Doğan Medya Grubu’ da bu kuruluşlardan biri olarak geçiyordu. Fakat kendisine e-posta göndermemden sonra bu cümleyi sildi. Akgün gizlemek istese de ben zaten o sayfanın ekran görüntüsünü almıştım” diye yazdı.
‘Ücrete dair belge bulamadım’
Önceki yazılarında değindiği “Hürriyet gazetesinde yayınlanan Ferzan Özpetek-Tuba Büyüküstün fotoğrafı için Milliyet Sanat’a 75 dolar ücret ödendi” iddiasını yineleyen Hürriyet okur temsilcisi şu ifadeleri kullandı: “Hürriyet’te konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm kişiye e-postayla sordum. O da Milliyet ile de görüşerek ’75 dolarlık bir fatura gönderildi daha sonra alacaklarımıza karşılık anlaşmalı olarak faturalar iptal edildi’ yanıtını verdi. Bu bilgiye güvenerek Özkök’ün köşesinde kullanılan fotoğraf için 75 dolarlık fatura çıkarıldığını yazdım. Belge aramamakla hata etmişim. Yazı çıktıktan sonra Hürriyet ve Milliyet’te bu ücrete dair belge bulamadım. Bu konuyu doğrulayamadım.”
‘Piyasaya iş yaptığı gerçeğini örtbas edemez’
“Ama zaten Hürriyet’ten telif isteyip istememek Akgün’ün değil Milliyet’in bileceği iş. Akgün, ’75 dolar’ meselesine dayanarak piyasaya iş yaptığı gerçeğini örtbas edemez” diyerek sözlerine devam eden Bildirici, yazısında temel olanın ‘Akgün’ün stüdyo kurması, ücretle dışarıda iş yapması ve fotoğrafının Hürriyet’te Milliyet Sanat imzasıyla yayınlanması’ olduğunu belirtti.
‘Gazeteci, gazeteci kalmalı’
Bunların da belgelerinin elinde olduğunu söyleyen Bildirici, sözlerini şöyle noktaladı: “Hürriyet’in kadrolu bir elemanının yazılı izin almadan dışarıya iş yapması, sözleşmeye, Disiplin Yönetmeliği’ne ve Yayın İlkeleri’ne aykırı. Bütün Hürriyet çalışanları gibi Muhsin Akgün’ün de Hürriyet’i kartvizit olarak kullanıp çıkar ilişkileri kurmaya, bunun üzerinden gelir elde etmeye hakkı yok. Esnaflık başkadır, gazetecilik başka. Gazeteci, gazeteci kalmalı.”