Yargıtay, eski HDP Diyarbakır milletvekili İdris Baluken’e yerel mahkemenin ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan verdiği yedi yıl altı ay hapis cezasını onadı.

Fotoğraf: DHA
Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, Baluken’e ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan yedi yıl altı ay, dört kez ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan dört yıl yedi ay, dört kez de ‘toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet etme’ suçundan dört yıl yedi ay hapis cezası veren Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükmünü uygun bulan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını, sanık avukatlarının itirazı üzerine inceledi.
İncelemenin ardından verilen kararda şöyle dendi: “Siyasi parti faaliyetleri kapsamındaki basın açıklamaları, nevruz kutlamaları ve terör örgütü propagandasına dönüştürülmeyen insani mülahazalarla gerçekleştirilen taziye ziyaretleri gibi eylemlerin, silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında kabul edilemeyeceğinde kuşku bulunmamakta ise de terör örgütü yöneticilerinin talimatı veya örgütün çağrıları doğrultusunda gerçekleştirilen ve terör örgütünün propagandasına dönüşen şiddet eylemleri ve faaliyetlerin siyasi parti çalışması olarak kabulü mümkün değildir.”
Sanığın 14 Temmuz 2011 tarihinde özerklik ilan edilen DTK kongresine katılarak bu amacı benimseyen bir konuşma yaptığı, 2011-2016 yıllarında PKK mensuplarının cenazelerinin definlerine ve gösteri yürüyüşlerine iştirak ettiği belirtilen kararda, birçok kez ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet’ ve ‘terör örgütünün propagandası yapmak’ suçlarını işlediği kaydedildi.
Cezalara yapılan itiraz da reddedildi
Kararda, sanığın süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren eylemleri nedeniyle ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçunu işlediğine dair kabulde isabetsizlik bulunmadığı ifade edilerek şöyle devam edildi: “Yargılama sürecindeki usule ilişkin işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddiyle hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verildi.”
Kararda, beş yılın altındaki cezaların Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi’nce onaylanarak kesinleştiği aktarılarak, bu cezalar yönünden yapılan itiraz da reddedildi.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi 23 Mayıs’ta yerel mahkemenin kararını yapılan incelemenin ardından uygun bulmuştu.