İçişleri Bakanlığı Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ı görevden alarak yerine Vali Ali Çelik’i kayyım olarak atadı. Seçim çalındı, kuralın, yasanın, hakkın, hukukun hükmü ortadan kalktı. Devlet sömürgeci siyasetinden milim geri adım atmadı.
Peki Hakkarili bir Kürt genci olsaydınız şimdi ne yapardınız?
Kürtçe konuşmak, Kürtçe şarkı söylemek, Kürtçe kitap yazmak, Kürtçe haber yapmak, Kürtçe çocuk kanalı açmak, Kürtçe karikatür yapmak, Kürtçe öğrenmek, Kürtçe öğretmek, Kürtçe ıslık çalmak, kısacası Kürt olmak ne anlama geliyor bu ülkede?
Kürt olarak siyaset yapmak, milletvekili olmak, milletvekili danışmanı olmak, belediye başkanı olmak, belediye meclis üyesi olmak, herhangi bir Kürt kurumunda eş başkan olmak, seçim kazanmak neyle cezalandırılıyor bu ülkede?
Hakkarili bir Kürt gencinden şimdi ne yapmasını istiyorsunuz?
CHP’ye mi oy versin, Türküm mü desin, andımızı mı okusun, Atatürk büstünü mü öpsün?
Hizbullahçı mı olsun, IŞİD’çi mi olsun, tarikata mı girsin, Ülkü Ocağına mı gitsin, MHP’li mi olsun?
Batıya mı göç etsin, itirafçı mı olsun, çetelere, koruculara mı çalışsın, eroin mi kaçırsın, JİTEM infazcısı mı olsun, uzman çavuş mu olsun ne yapsın söyleyin?
Belediye binası önüne gidip hakkını mı savunsun, onurunu, oyunu, belediyesini mi korusun, polisten gaz mı yesin, polise taş mı atsın, panzer altında mı kalsın, vurulsun mu, ölsün mü istersiniz?
Gerillaya mı katılsın, eline silah mı alsın, isyan mı etsin, ateş mi etsin, bomba mı kuşansın ne yapsın?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hakkarili bir Kürt gencine ne söylüyor, ne vadediyor, hangi hayali, hangi hikayeyi anlatıyor şimdi?