Elhab Borale.. Mısır kökenli bir Kanada vatandaşı. Mısır, Covid-19 salgını nedeniyle havalimanlarını kapatacağını duyurduğu 19 Mart’ta oradaydı. Başkent Kahire’ye anne-babasının yanına tatile gitmişti. Dünyayı saran salgın sırasında zor bir karar alması gerekti. Ya anne-babasının yanında kalacaktı; ya da binlerce kilometre ötede, Kanada’da bir başına kalmış sevgilisinin yanına dönecekti. İkincisine karar verdi.

“Bu salgın sırasında yolculuğa çıkmanın intihar girişimi hatta cinayetle eşdeğer olduğunun bilincindeydim ama çabuk karar vermeliydim” diyen Borale yaşadıklarını CNN International’ın internet sitesine yazdı.
Covid-19 tüm dünyaya yayılırken hiçbir yerin güvenli olmadığını en doğru şeyin izolasyon olduğunu düşünen Borale, anne-babasının da desteğiyle Kanada’nın Quebec ketinde ailesinden ve arkadaşlarından uzakta, doktora öğrencisi sevgilisi Francesca Brundisini’nin yanına gitmek için yola koyuldu. Çünkü.. “Aşk insana aptalca şeyler yaptırabiliyor!”
İkisi de 60 yaşın üstünde ve hastalıkları olan anne-babasını geride bırakmak zor gelse de gitmeyi seçen Borale hemen Mısır Havayolları’nın ofisine koştu. Normal şartlarda 700 dolar olan biletlerin fiyatı 3 bin dolara (4 bin 480 liradan 19 bin 211 liraya) fırlamıştı ve yer yoktu. Adını, Kahire’den Kanada’nın Toronto kentine direk uçan son uçağın bekleme listesine yazdırdı. Ve, uçuşa saatler kala yer açıldı.

Kendisini havalimanına bırakan anne ve babasına, “Umarım bu son sarılmamız değildir” temennisiyle sarılıp veda eden Borale, az sayıda kişinin ve çalışanın olduğu bomboş havalimanındaki tüm işlemleri kısa sürede halletti.
Maskeyle dolaşan Toronto yolcusu, kimsenin ateşini ölçmediğini söylediği havalimanından uçağa bindi.
“Olabilecek en riskli şeylerden biri hastalık belirtisi olan birinin yakınında oturmaktı. İnsan böyle bir ortamda etrafındaki herkesi potansiyel düşman olarak görüyor” ifadeleriyle uçağa binerkenki iç sesini aktaran Borale, 72 yaşında bir anne ve 38 yaşındaki kızıyla yan yana oturdu. İlk olarak ikisine de dezenfektan uzattı.
‘Annenin’ öksürdüğünü ve burnunun aktığını fark edince “İyi misiniz” diye endişeyle sordu. Kadın, çocukları ve torunlarıyla bir arada olmak için Kanada’ya gittiğini, bu ülkenin sınırları daha erken kapatacağını düşünürken Mısır’ın daha erken davrandığını söyledi ve ‘hastalık belirtisi olmadığını’ ekledi.

Toronto’ya indiklerinde de boş bir havalimanıyla karşılaşan Borale’in yine ateşi ölçülmedi. Belirti olup olmadığı soruldu. “Termal kamerayla kontrol yapılıp yapılmadığını bilmiyorum” diyen Borale, yedi saat bekledikten sonra bir uçağa daha binerek Quebec’e gitti.
Havalimanındaki işlemler diğer iki havalimanında olduğu gibi çok kısa sürse de sevdiği kadını görmek için sabırsızlanan Borale onu karşısında gördüğünde uzun zamandır hiç olmadığı kadar mutluydu. Ve, ona bir sürprizi vardı. Kahire’de uçak biletini aldıktan sonra uğradığı kuyumcudan aldığı yüzüğü çıkardı ve ona evlenme teklif etti.
Brundisini, “Havalimanları, sınırlar ne zaman açılır şimdi yola çıkmazsam onu bir daha ne zaman görürüm bilinmez” kaygısıyla anne-babasını geride bırakıp riskli de olsa yolculuğa çıkan Borale’in teklifini kabul etti. Dünyanın öbür ucundan kalkıp gittiğine değmişti!