Ekonomi çok zorda! Fena değil feci gidiyor.
Yazın bir kenara. Bu gidişle Türkiye, ‘2001 krizi’nden çok daha büyük bir bedel ödeyecek.
Yoksulluk ve işsizlik tavan yapacak. Aş ve iş sorunu gitgide büyüyecek.
Felaket senaryosu yazmıyorum. Gerçeğin ta kendisi bu.
Ekonominin altında çalışan bir saatli bombanın tik tak sesleri hızla yaklaşıyor.
Daha kötüsü, bu yakın gelecekte ekonomiye ilişkin herhangi bir düzelme umudu da yok.
Türkiye, 1990’lardaki gibi, sorun çözen değil, sorun biriktiren bir ülke rayına oturmuş durumda.
Temel sorunlar bekliyor. Ekonomi büyümekten uzak.
Evet öyle, ekonominin uçuruma yuvarlanmasına az kaldı!
Uçurumun kenarında dolaşıyor olmasının iki temel nedeni daha var.
Bir: Gitgide koyulaşan siyasal belirsizlik…
İki: ‘Çözüm süreci’nin sonlanmasıyla birlikte ‘çatışma hali’nin yeniden gündeme girmesi…
Kısacası: Gidişat parlak değil.
Siyasetle birlikte ekonomi de uçurumdan aşağı düşebilir.
Yakın ihtimaldir.
Gidiş o gidiş!
Saray’daki Sultan kendisini kurtarmak için Türkiye’yi uçuruma itiyor.