Başkanlık sistemi hakkında çok şey söyledik, söylendi ama hâlâ bazı noktaların yeterince aydınlanmadığı, birçok hususun karanlık olmasa bile muğlak olduğu kanısındayım.
Türkiye’de hızlı ve çok iş yapmak isteyen siyasetçiler başkanlık sisteminden yana oldular. Erdoğan o zincirin son halkası.
Siyasal misyonu diğerlerinden farklı olduğundan şimdiki iddiasına adım adım geldi. Türkiye’deki siyasal yapının dönüştürümünü sağladıktan sonra başkanlık sistemiyle o dönüştürümü sonuçlandırmak çabasında.
Bu açıdan bakılırsa başkanlık modelinin Türk siyasetinin ciddi yapısal zafiyetlerine, başta ordunun siyasetteki rolü olmak üzere, bir müdahalede bulunacağı kesin. Bugüne kadar yapılmış açıklamaların parçalarını üst üste koyup baktığımızda bu sistemin güçlü yürütme için düşünüldüğünü gelin itiraf edelim.
Önemli olan modelin tartışılması.
Yapılmayan da o. İktidar da, muhalefet de önerdiği modeli açık biçimde ortaya koymalı.
Hele muhalefet sadece ‘yaptırmayız’ yaklaşımıyla devam ederse, Erdoğan büyük mesafe kaydeder.
Olmuş bitmiş bir durum yok karşımızda.
O zaman tartışmayı ‘spekülasyondan’ çıkarıp başka bir zeminde ele alalım, korkunun ecele faydası yok!