Türkiye’nin Covid-19 verilerinin işleniş biçiminin, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kriterlerine uygun olmadığı, bu nedenle resmi vaka ve ölüm kayıtlarının gerçek sayıları yansıtmadığı iddia edildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), geçen hafta, Covid-19 vakalarının artış gösterdiği Türkiye’de, ölüm sayılarının buna paralel bir grafik göstermediğini dile getirmişti. Vaka ve ölüm sayıları arasındaki örüntünün, dünyanın diğer ülkelerinde gözlenenden farklı olmasının nedeninin ise ‘Sağlık Bakanlığı’nın ölümleri raporlamada DSÖ’nün önerdiği uluslararası kodları kullanmaması’ olarak açıklanmıştı.
İki kod belirlendi
DSÖ, Covid-19 pandemisi sırasında hastalık ve ölüm kayıtları için uluslararası iki kod öneriyor. ‘U07.1: Covid-19’, virüs tanımlanmış (Laboratuvar testi, PCR ile kesinleşmiş olgular) durumlarda, ‘U07.2: Covid-19’ ise virüs tanımlanmamış durumlarda kullanılıyor.
DSÖ, ‘U07.2’ kodunun klinik ve epidemiyolojik olarak Covid-19 tanısı konulan ancak laboratuvar testiyle kesinleşmemiş şüpheli olgular için kullanılması gerektiğini belirtiyor. Aynı şekilde ölüm bildirimlerinde de bu kodarın kullanılmasını öneriyor.
Ancak Türkiye’de ‘U07.1’ koduna karşılık Mers Cov hastalığı, ‘U07.2’ koduna karşılık Avian Influenza enfeksiyonu (kuş gribi) kullanılıyor.
‘Farklı kod, iki soruna yol açıyor’
DW Türkçe’ye konuşan Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Türkiye’deki kodlama sisteminin nasıl ortaya çıkarıldığıyla ilgili şunları söyledi: “Mezun ettiğimiz öğrencilerimiz ve meslektaşlarımız baktıkları hastaları kayıtlara geçirmeye çalışırken kodlarla ilgili bazı sıkıntılarını bizimle paylaştılar. Bu sıkıntılardan bir tanesi, bazı hastalarının Covid-19 olarak düşünüldüğü halde Avian Influenza diye bilinen başka bir hastalık olarak girilmesiydi.”
Prof. Dr. Pala, Türkiye’de farklı kodlar girilmesinin iki büyük soruna yol açacağını belirterek şöyle devam etti: “Birincisi, kıyaslama yapmakta zorlanabiliriz. İkincisi, bence en az birinci kadar önemli, Türkiye ‘doğrulanmamış’ diye kabul ettiği, yani PCR testi pozitif olmayan vakaları kayıtlarına geçirmiyor. Oysa bize sahadan gelen bilgiler, çok sayıda Covid-19 hastası olduğu halde değişik gerekçelerle PCR sonuçları ya gelmeyen ya da pozitif olarak gelmeyen olguların varlığına işaret ediyor.”
Bunun yalnızca Türkiye’yi değil tüm dünyayı ilgilendiren bir soru olduğunu dile getiren Pala, bakanlığı ivedi olarak uluslararası sınıflandırmaya katılmaya çağırdı.