İslam ve Türkiye düşmanlığının birleştiği bir dönem yaşanıyor Avrupa’da. PKK’nın Müslüman Türklerin kurum ve ibadethanelerine dönük bu saldırılar, Almanya derin devletinin NSU’dan sonra bu sefer de PKK’yı Türkleri rahatsız etmek ve kaçırtmak için kullandığı izlenimi veriyor.
Avrupa’nın demokrasi, insan hakları, çokkültürlülük ikliminden hızla uzaklaştığı, aşırı sağın yükselişte olduğu bir vasatta PKK’nın İslam karşıtı eylemlerin odağı olarak boy göstermesi Almanya’nın bir taşla iki kuş vurma niyetinde olduğunu da gösteriyor. Hem PKK’nın Alman kurumlarına saldırmasının önüne geçiyor, hem de kendi elini bulaştırmadan, Neo-Nazilere bile iş bırakmadan Müslüman Türk toplumu üzerinde baskı oluşturuyor.
Lakin PKK’nın şiddet eylemleri giderek Alman siyasetini de esir alacak. SDP’nin parti binasına düzenlenen saldırı bunun habercisi. Merkel’in sert Afrin açıklamaları da Alman siyasetinin PKK ve medyanın etki alanına girdiğini gösteriyor.