Büyük kulüp başkanlarının konuşma dili her şeyi belirliyor, en önemlisi de futboldaki kaliteyi. Herkes üslubunu yakaladı bırakmıyor, başkanlık zarafeti de her sezon biraz daha aşağı çekiliyor. Ezeli rekabetin şartlarını değiştirenler, tarihlerini inkar ettiklerinin bile farkında değil.
Beşiktaş ve Galatasaray başkanlarının bir maçın ertelenme meselesini nerelere taşıdıklarını gördük. Mantık çerçevesi yerle bir oldu, iki kulübü birbirine düşürmek konusunda ustalıklarına diyecek söz kalmadı. Gönül adamı olmak büyük kulüp başkanlarına pek uygun değil. Onlar zarafette ortak değil, dostlukları yapmacık, sportmenlikleri lafta.
Sadece borçları için bankalardan kıyak kredi alırken ortak hareket ediyorlar. O yüzden renk körü olmayanlar adına bütün duvarlara yazıyorum; “3 büyüklerin başkanları bu ülkenin futbolundan çok şeyi almıştır.” Tarihi dipnotum: Zarafeti yücelten rahmetli Süleyman Seba, Faruk Ilgaz ve Özhan Canaydın gibileri gönüllerde baki kalmıştır.