Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Siyasi görünümlü diğer operasyonlarla bunlar bir bütünlük içerisinde. Şafak vakti ev baskınları, kimi zaman tekrar edildiği gibi yalnızca bir “gündem değiştirme” harekâtı değildir. Dün sabahki gözaltı dalgasında yönetici ve üyeleri gözaltına alınan Emek Partisi’nin İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, binlerce kişiyi kapsayan bir soruşturmaya ilişkin bilgi sahibi olduklarını söyledi. Bu bilgi, çeşitli toplum kesimlerinden binlerce kişinin müstakbel operasyonlar için “heybede” tutulduğuna işaret ediyor. Tüm toplumun ve Kürt halkının, sorunun çözümü yönündeki beklentilerini açıkça istismar ederek topyekûn bir taarruzun hem hazırlığı hem tatbikatı yürütülüyor.
Büyük sanayi sermayesi çevrelerinin yanında, iktidarın sosyal tabanında önemli bir yere sahip olan tüccar kapitalistlerin de gidişattan memnun olmadığı, hırçın taleplerinden anlaşılıyor. İktidara yakınlığıyla bilinen İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’in dün kredi ve kur politikalarını açıkça eleştirerek “bölgesel asgari ücret” adı altında daha düşük ücretler talep etmesi not edilmeli.
Sermaye çevreleri açısından bile bütünlüklü, kapsayıcı bir hegemonya üretemez hale gelmiş iktidar sahiplerinin, doğrudan emek mücadelesine ve toplumsal muhalefet başta olmak üzere siyasal alana saldırılarını sürdüreceği açık. Önlerindeki tek ‘çıkış yolu’ toplumu daha da fakirleştirmek ve bunu ‘döve döve’ yapmaya çalışıyorlar.