Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Bir ülkenin geleceği, hangi öğretmeni daha çok atadığına bakılarak okunur. Millî Eğitim Bakanlığı açıkladı. Öğretmen kontenjanları belli oldu. Matematik 117, Fizik 61, Kimya 49, Biyoloji 27, Felsefe 41, Din Kültürü 1802! Bu bir sayı değil, ideolojik bir yön tayini.
Amerika, her yıl ‘STEM‘ diye bağırıyor: Science, Technology, Engineering, Math’ın baş harfleri… Her 4 çocuktan biri kodlama öğrenerek mezun oluyor. Çin, her ilkokula robotik laboratuvar kuruyor. 8 saat yapay zekâ dersi ilkokulda zorunlu. Almanya’da mesleki eğitim reformlarıyla sanayi 4.0’a geçildi. Her 10 öğrenciden 7’si mezun olmadan işe yerleşiyor. Bizdeyse hâlâ müfredatta “gazali, farabi, haram, helal” var. Evrim teorisi yok, algoritma yok, karbon ayak izi yok… Ama ‘akıllı tahta’ çok şükür hep var.
Ve sonra biz bu çocuklardan, “yapay zekâ üretsinler, Nobel alsınlar, uzaya çıksınlar” bekliyoruz. Dekart bugün kalkıp Türkiye’ye gelse, bir durur bakar, “Düşünüyorum, öyleyse kaçayım” derdi, kimse de şaşırmazdı.