Bir ülkede iktidarın seçimle değiştirilmesinin yolları tıkanmışsa, iktidarı ele geçirenler geri vermemek için seçime gitmiyorsa ya da tamamen göstermelik seçim yapıyorlarsa, halkın direnme hakkının doğduğundan söz edilir.
Sokak gösterileri uyarı misyonunu aşıp iktidar düşürme yöntemi haline geldiği anda demokratik karakterini de kaybeder; zorbalığa dönüşür ve darbecilikten bir farkı kalmaz. Zira iktidarın sokak tarafından belirlenmesiyle ordu gücü tarafından belirlenmesi arasında özde bir fark yoktur.
Sonuçta her ikisi de kaba güçtür; her ikisinde de çoğunluk iradesi dikkate alınmaz. Dolayısıyla her ikisi de gayri meşrudur ve diktatörlük üretir.
Bizim ana muhalefet partisi başkanı (…) seçime dört ay kala “halkın direnme hakkı”ndan bahsedebiliyor. Oysa halkı sokaklarda direnişe çağıracağına sandıklara çağırsa mesele doğal yollarla hallolacak.
Ama bunu yapmıyor; hiçbir zaman yapmadı. 13 yıldır bir kere bile AK Parti’yi siyaset yaparak yenmeyi denemedi…