Her insanın bir sabrı vardır; her ülkenin, her toplumun da…
Ben kendi payıma, sabrımın sonuna ulaştığım noktadayım ve bu konuda toplumun büyük çoğunluğuyla da duygudaş olduğumu sanıyorum. AB sözcülerinin 14 Aralık operasyonu üzerine yaptıkları açıklamalar tam olarak küstahlıktır; haddini bilmezliktir; 77 milyona yapılmış yenilip yutulamayacak bir saygısızlıktır.
Başlatılan soruşturma konusunda zerrece bir fikir sahibi değilken, “Gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakılsın” diye ültimatom vermeye kalkmak, gözaltına alınanlar içinde birkaç gazeteci var diye “Türkiye’de basın özgürlüğü ayaklar altında” diye esip savurmak, arkasından da “Galiba Türkiye AB’ye girmekten vazgeçti” diye sözde tehdit savurabilmek için had safhada terbiyesiz olmak gerekir.
Siz, bizim bir yetkilimizin, Almanya’da, Fransa’da ya da İtalya’da birtakım insanların gözaltına alındığını duyduğu anda, hiçbir şey bilmeden ortaya atılıp “Gözaltına alınanlar serbest bırakılsın” dediğini düşünebiliyor musunuz?
Ama onlar bunu yapmayı kendilerinde hak görebiliyor! Hukukun üstünlüğü üzerine herkese ders veren bu ağır oturaklı kurumun başındaki adamlar, kulaklarına fısıldanan birkaç dedikoduyla dolduruşa gelip bir ülkenin yargısına müdahale etme, demokrasisini karalama, ültimatom verme küstahlığında bulunabiliyor.