Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Bu noktada bir heyetin de PYD ile görüşmek üzere Suriye’ye gitmesi sürpriz olmaz. Kulislere yansıyan bilgiler, DEM Parti’nin bu konuda da bir aracı rol oynayabileceği yönünde.
İmralı’da yapılan görüşmelerin, TBMM’nin ve devletin tutumunun PYD’ye yansıtılması, PYD yönetiminin görüşlerinin alınarak yeniden İmralı’yla götürülmesi gibi bir trafik yaşanması gündemde.
Elbette olası bu trafiğin yaşanacağı dönemde, ABD’de başkan seçilen Trump’ın yemin ederek göreve başlayacağını unutmamak gerek…
ABD, şu ana kadar Suriye’de, PYD’ye verdiği desteği keseceğini gösteren bir adım atmış değil. ABD’de yaşanan son terör saldırılarından sonra, daha önce askerleri çekme yanlısı olan Trump’ın fikrini değiştirip değiştirmeyeceği ve nasıl bir adım atacağı da merak konusu…
PYD’den beklenti, HTŞ’nin kuracağı Suriye ordusuna belli oranda katılması… Federal taleplerden vazgeçerek, Suriye anayasası yapım sürecine katılması. Rojava’nın da Suriye’nin bir parçası olacağını ilan etmesi.
Bütün bunlar Öcalan’ın sadece çağrıda bulunmasıyla olur mu, Öcalan açıkça böyle bir çağrıda bulunur mu, belirsiz.
Kulislerdeki iddialar, iddia edildiği gibi şubat ayında bir çağrı yapsa bile bu çağrının, “Görüşünüzü oluşturun, silah bırakmayı tartışın, Türkiye’ye karşı eylemsizlik ilan edin” düzeyinde kalabileceği yönünde.
Yine Ankara’da da Öcalan’ın “süreç için hukuki güvence” diye özetlenebilecek, demokratikleşme ve anayasa değişikliği taleplerini de karşılayacak, çeşitli mekanizmalar kurulmasını da içeren görüşleriyle ilgili farklı çalışmalar yapıldığı da iddia ediliyor.
Bu çalışmalar birer taslak ve fikir jimnastiği aşamasında mı kalacak yoksa yaşama geçirilecek mi, bütün bunlar kavramların ortaklaşmasına, şeffaf bir süreç yürütülmesine ve gelecek mesajlara bağlı.
Zira, 7 Haziran’da biten sürecin iktidar bloğunda nasıl bir etkisi varsa, DEM Parti ve İmralı tarafında da bir etkisi var.
Muhalefetin sürece katılması ısrarı ve hukuki güvence talebinin nedeni de bu…
Ancak kesin olan, sürecin bu kez arzulandığı gibi bitip bitmeyeceğini Suriye’deki gelişmeler ve PYD’nin tavrının belirleyeceği.