UFUK ÇALIŞKAN
ufukcaliskan@diken.com.tr
Eskişehir’de, Gezi eylemlerinin yıldönümünde gerçekleştirilen yürüyüşe katılan Doğacan Yörük’e kesilen 365 TL’lik idari para cezasını iptal eden hakim ders gibi bir gerekçeye imza attı.
AİHM kararlarına atıf yapılan gerekçede, “Barışçıl toplantı ve gösterilerin engellenmesi suç oluşturur” denildi.
Mobese ve polis kamerasıyla tespit edilen 530 kişiye 356’şar TL ceza
Gezi Parkı protestolarının yıldönümü olan 31 Mayıs 2014 akşamı Espark önü Üniversite caddesi üzerinde toplanan yaklaşık iki bin kişi, AKP il binasının bulunduğu Yunus Emre caddesine yürüdü.
Okmeydanı Cemevi’nde bir cenaze törenine katılmak üzere beklerken polis kurşunuyla vurulan Uğur Kurt’un öldürülmesi de Espark’tan AKP il binasına 23 Mayıs 2014 tarihinde yapılan bir yürüyüşle protesto edilmişti.
İki yürüyüşü de mobese ve polis kameralarıyla kayıt altına alan polis, 530 kişi hakkında ‘araç yolunu trafiğe kapatmak’tan tutanak tuttu. Eskişehir Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü de bu tutanak üzerine 530 kişiye 356’şar TL idari para cezası kesti.
İptalin gerekçesinde AİHM kararlarına atıf yapıldı
Karayolları Trafik Kanunu’nun 14’üncü maddesine dayanarak cezalandırılan 530 kişiden biri olan Doğacan Yörük, kararın iptali için Eskişehir 1’inci Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu.
Yörük’ün itirazını 11 Kasım’da karara bağlayan hakim Kemal Karanfil, düzenlenen 356 TL’lik trafik idari para cezasının iptaline ‘kesin’ olmak üzere hükmetti.
Kararın gerekçesinde hakim Karanfil’in, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ‘toplantı ve gösteri hakkı’na ilişkin kararlarına yaptığı atıflar dikkat çekti.
Barışçıl gösterilerin engellenmesi göstericileri marjinalleştirir
“AİHM, Devletlerin sadece toplantı yapma hakkını korumakla kalmayıp, bu hakkı dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde sınırlandırmaktan da kaçınmalarının gerektiğini not etmektedir (DJAVİT AN Kararı)” örneğine yer verilen gerekçede, Gezi Parkı eylemleri ise şöyle değerlendirildi:
“Son dönemde ülkemize maalesef bazı tatsız olaylar yaşanmıştır. İdarenin toplum nezdinde hoş karşılanmayabilecek bazı eylem ve işlemleri toplumdaki değişik sivil örgütler tarafından protesto edilmiş, bu protestolara müdahale aşamasında her iki taraftan da aşırıya kaçanlar olmuş, yaralanma ve ölüm hadiseleri yaşanmıştır”
Barışçıl toplantı ve gösterilerin engellenmesinin ‘suç oluşturduğu’ belirtilen gerekçede, bunun göstericilerin marjinalleşmesine ve farklı olayların yaşanmasına neden olacağı savunuldu.
Konuşması engellenen toplum hastalıklı ve tehlikelidir
‘İdare’nin ‘(eylemcilerin) gösterilerini sağlıklı bir şekilde yapabilmelerini sağlama ve karşı düşüncedeki insanların muhtemel saldırılarından koruma’ yükümlülüğü olduğu hatırlatılan gerekçede, “Konuşan toplum değil, konuşmayan ve konuşması engellenen toplum hastalıklıdır, tehlikelidir” denildi.
İptal kararının altında imzası bulunan Sulh Ceza Hâkimi Kemal Karanfil, 17 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından kurulan Sulh Ceza Hakimlikleri’nin kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştu.