MİNEZ BAYÜLGEN
Türkiye 24 Haziran’daki erken seçime hazırlanırken, CHP’den beklenmedik bir hamle geldi ve 15 milletvekili İYİ Parti’ye geçti.
CHP’nin hamlesini, İYİ Parti ile aynı zeminde buluşmalarını, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığını, önümüzdeki günlerde cereyan edecek yeni ittifakları ve tüm bu konuların Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve partisini nasıl etkileyeceğini, ülkücü çizgiye yakın Yeniçağ gazetesinin yayın danışmanı, gazeteci-yazar Arslan Bulut’a sorduk.
İYİ Parti’nin 24 Haziran’daki seçime girip giremeyeceği tartışılırken, CHP’li 15 vekil Akşener’in partisine geçti. AKP-MHP ittifakından bu gelişmeye çok sert açıklamalarla yanıt geldi. Sizce böyle bir hamle bekleniyor muydu?
Bence bu gelişme AKP-MHP ittifakını şaşırtmadı. CHP’den 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesi, demokrasi bloğunun yani CHP- İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin bir hamlesidir.
‘AK Parti karşı hamlede bulunacak’
İktidar bloğu bu hamleye niye şaşırmadı?
AK Parti ve MHP liderleri de muhalefet kanadından böyle bir karşı atak bekliyordu.
Peki, şimdi ne olacak?
Yine bir karşı hamle gelecektir. İktidar kanadı zikretmek istemediğim bazı adımlar atmaya yeltenebilir.
Ne gibi?
Zaten iki milyon 537 bin ölü seçmen hayattaymış gibi onlardan oy alacaklar. 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesiyle daha ilk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısındaki ortak adayın Akşener olması gerektiğini düşünüyorum. Bu iş ilk turda bitmeli.
‘CHP, seçmene ihtiyaç duyduğu umudu verdi’
Artık İYİ Parti seçimlere girebiliyor, Akşener de cumhurbaşkanı adayı olabiliyor. Muhalefet bloğu, şimdi Saadet Partisi için nasıl bir hamle yapar?
Cumhurbaşkanlığı için ‘CHP- İYİ Parti ve Saadet’ ittifakının gerçekleşeceği belli oldu. Milletvekili seçimleri için de ‘İYİ Parti-Saadet Partisi- Demokrat Parti’ arasında ittifak olacaktır. Muhalefet kanadı aksi durumda sonuç alamayacağını gördü. 15 CHP milletvekilinin İYİ Parti’ye geçme kararı, seçmene, ihtiyaç duyduğu umudu verdi.
‘Bu seçimde sağ-sol bitti, Cumhuriyet’i koruma başladı’

Fotoğraflar: Tunca Öğreten / Diken
CHP, 16 Nisan referandumundan beri parti bayrağıyla değil, Türk bayrağıyla sahaya iniyor. CHP, İYİ Parti hamlesiyle bir çatı parti mi oldu ?
Bugün CHP Genel Başkanı da, sözcüleri de “Biz tarihi sorumluluğu yerine getiriyoruz” diyor. Çok doğru. CHP’nin hakkını teslim etmeliyiz. CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisidir. Şimdi sağcılık ve solculuk gibi kavramlara gerek yok.
‘Bahçeli son görevini yerine getiriyor’
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle parlamentonun hiçbir fonksiyonu kalmayacaksa, Devlet Bahçeli, bundan sonraki siyasi kariyerinde ne yapacak?
Bahçeli, Türkiye’nin son yıllardaki siyasetinin dizaynında birinci derecede rol aldı. Koca bir ülkenin rejiminin değişmesini sağlamakla da ona verilen görevi yerine getirmiş olacak.
‘MHP tabanı cumhurbaşkanlığı için Erdoğan’a oy vermez’
MHP camiasının neredeyse tamamının Bahçeli’ye karşı olduğunu söylemiştiniz. 24 Haziran’daki seçimde Bahçeli’nin yanında kalan MHP tabanı bir sürpriz yapabilir mi?
Yine oylarını MHP’ye verirler ama cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’a oy vermeyeceklerdir. Bahçeli’nin MHP tabanı da Erdoğan’ı istemiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikinci turda MHP tabanından oy almazsa büyük bir puan kaybı yaşar mı?
Hem de nasıl… Bugün Türkiye’de yarım oy bile çok değerli. O yüzden kayıp büyük olur.
‘Vatandaş korku eşiğini artık aştı’
CHP’nin 15 vekil hamlesi olmasaydı, tanıdığınız Bahçeli, İYİ Parti lideri Meral Akşener’i seçime sokar mıydı?
Sokmamak için elinden geleni yapacaktı. Akşener’in 100 bin imzayla aday olmasında da hukuki bir engel yoktu ama ilçe seçim kurullarında seçmenlerin imza vermesinde sorun çıkarabilirler, vatandaşı tehdit edebilirler. Hoş, artık bu tehditler hiçbir işe yaramaz.
Niye?
Çünkü artık vatandaşın gırtlağına kadar geldi. Vatandaş korkmuyor. Ben halk arasında yaşayan biriyim, vatandaş korku eşiğini aştı artık.
‘Fethullah kozunu kullanacaklar’
Ekonominin kötüye gitmesi bir yana, erken seçim manevrasının bir nedeni de İYİ Parti lideri Meral Akşener’i oyun dışı bırakmak mıydı?
Görünürdeki iki sebep buydu. Birincisi ekonomik kriz geçmiş krizlere nazaran çok daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Çünkü ekonomik krizler iktidarları götürür. Ancak tüm bunlar yine de erken seçim kararı almak için yeterli değil.
Nasıl yani?
Ellerinde Fethullah gibi kozlar var ve bunları kullanmak isteyecekler. Son günlerde de siyasi partiler kulislerinde, ilçe teşkilatları düzeyinde bu mevzu konuşuluyor.
‘Gülen’in Türkiye’ye getirilmesi seçim kazandırır mı..’
Ne konuşuluyor?
ABD Başkanı Trump ile Erdoğan arasında bir papaz pazarlığından söz ediliyor. Erdoğan’ın “Al papazı ver papazı” söylemini hatırlayın. Bugün de Erdoğan’ın konuşmasını dinledim. Diyor ki, “Sizde Fethullah Gülen yargılanmıyor, bizdeyse tutuklu rahip Brunson yargılanıyor. Ama biz mahkemeleri şey ederiz” diyor, şey etmek ne demekse… “Brunson’ı size göndeririz ama siz de Gülen’i Türkiye’ye gönderin.”
Sizce Gülen Türkiye’ye gönderilirse Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hamle ile seçimi alır mı?
Bu manevra toplumda bir karşılık bulur ve işe yarar mı şüpheliyim.
‘Şimdi Gülen’i göndermek, ABD Erdoğan’ı destekliyor demektir’
Niye?
Geçmişte evet, seçmen zaten CIA’in kontrolündeki Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişi hamlesiyle gafil avlandı ama… Şimdi ABD, Gülen’i gönderirse açıkça Tayyip Erdoğan iktidarının devamını istiyor demek olacak. İçeride bu kadar anti-Amerikancılık pompalanmışken seçmene dengesiz bir tutum verilecek. Muhalefet bunu iyi kullanmalı.
‘Kılıçdaroğlu yüzde 30 alacağını çok iyi biliyor’
AKP’li vekiller, Kılıçdaroğlu’nun aday olması için sık sık çağrı yapıyor. Neden Akşener değil de Kılıçdaroğlu isminde bu kadar ısrar ediyorlar?
AKP’liler elbette Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olsun çok isterler. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı, Erdoğan’ın en büyük şansı olur. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu karşı karşıya gelse, muhafazakar sağ seçmen oyunu gidip Erdoğan’a verecek, Kılıçdaroğlu da yüzde 30’dan fazla oy alamayacak ve bu da Erdoğan’ın zaferi olacak. Ancak sormak lazım Kılıçdaroğlu bunu bilmiyor mu?
Biliyor mu sizce?
Tabii ki çok iyi biliyor. Kılıçdaroğlu bürokraside parlak geçmişi olan, son derece aklı başında bir beyefendi. Bunları bilmeyecek değil. Büyük ihtimalle parti içinden önemli bir şahsiyeti aday gösterirler. İlhan Kesici olabilir, Metin Feyzioğlu olabilir.
‘Akşener diğer adaylara göre avantajlı’
İlhan Kesici, Meral Akşener’den daha çok oy potansiyeline mi sahip?
Hayır. Akşener’in bir avantajı Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren eski Doğru Yolcular ve Anavatan Partililerden şimdi oy alacak olması. Asıl mesele zaten CHP’nin çıkaracağı aday ile Akşener karşı karşıya kaldığında ne olacağı.
Ne olacak sizce?
Hangi adayın oy potansiyeli daha güçlü ise onun etrafında birleşilmeli, öyle de olacaktır. Akşener de böyle düşünüyor.
‘CHP ve İYİ Parti’den yeni açıklamalar gelecek’
Meral Akşener, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı eğer kendisinden daha güçlü bir oy potansiyeline sahipse, kendi cumhurbaşkanlığı adaylığından feragat edecek mi?
Tabii ki. Akşener, “CHP’nin adayı ve ben karşı karşıya kaldığımızda hangimiz daha güçlü oy alabileceksek onu destekleyelim. Ben çıkarsam beni destekleyin, CHP’nin adayı da benden daha çok oy alabilecekse ben onu desteklemeye hazırım” diyor.
Akşener’in bu önerisine CHP ne yanıt verdi?
CHP henüz bir yanıt vermedi ama mutlaka bu konu hakkında da bilgilendirileceğiz.
‘Akşener seçilirse parlamenter sisteme dönecek’
İYİ Parti adı henüz pekişmeden Akşener, genel seçimde başarılı olabilir mi? Milletvekili seçimleri için Saadet Partisi ile kurulan ittifak başarı getirir mi?
Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu gerçekten de toplumda öyle bir sağduyu izlenimi bıraktı ki, doğrusu ondan bu tutarlılık ve duruş beklenmiyordu. Onun liderliğinde SP çok iyi bir performans gösterdi. Karamollaoğlu için kuvvetler ayrılığı çok önemli. Başkanlığa karşı değiller ama kuvvetler ayrılığı olmazsa olmaz görüşündeler.
‘Saadet Partisi parlamenter sisteme engel olmaz’
Seçmene parlamenter sistem sözü veren Akşener, cumhurbaşkanlığı sistemine karşı olmayan Saadet Partisi ile nasıl bir ittifak yapacak o zaman?
Burada CHP’nin görüşü önemli. CHP parlamenter sisteme geri dönmek istiyor. Akşener kazanırsa parlamenter sistemi yeniden ihya edebilir. Saadet Partisi de buna engel olmaz zaten.
Bu şartlar altında muhalefet partilerinin tamamının bir demokrasi bloğu altında en azından ilkeler üzerinde ittifak yapması artık hayati bir önem mi kazandı?
Şimdi ben HDP’yi bu oluşumun dışında tutuyorum…
‘Genç Kürtlerin Akşener’e sempatisi var’
Kürtlerin oyunu almadan ülkede seçim kazanılabilir mi?
Bakın, ben Meral Akşener’in Diyarbakır gezisine katıldım. Orada, özellikle gençler arasında Akşener’e bir sempati var. Güneydoğu’dan Akşener oy alabilecek gibi gözüküyor. Zaten Kürt seçmene karşı çok dikkatli ve hassas bir dil kullanıyor. HDP’ye gelince… Meral Akşener gibi ben de Tayyip Bey’in, tüm siyasi atraksiyonlara rağmen kazanamayacağını anladığında HDP ile pazarlık yapabileceğini düşünüyorum.
‘Saadet’in cumhurbaşkanlığında şansı yok’
Yani tüm partilerin ilk turda Meral Akşener isminde buluşmasını öneriyorsunuz… Oysa Erdoğan karşısında her partinin kendi cumhurbaşkanı adayıyla seçime gitmesi, ikinci turu garantilemez mi?
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı henüz belli değil. Saadet Partisi’nin de göstereceği adayın seçilme şansı yok. Bu bakımdan şu anda Erdoğan’ın karşısındaki en güçlü siyasi şahsiyet Akşener. Buna vurgu yapmak istedim. Ancak Meral Hanım da zaten ilk turda herkesin kendi adaylarını çıkarmasını istiyor. Bense birinci turda Akşener isminde birleşilirse, ilk turda bu iş biter diye düşünüyorum.
‘İktidar, yüzde 56 algısı yaratmaya çalışıyor’
Anketlere göre, AKP’nin oyu yüzde 40’ların da altında çıkıyor. Ancak erken seçim tarihi açıkladığından beri AKP milletvekilleri birden bire yüzde 56 rakamını sık sık tekrarlamaya başladı. Bu ani değişiklik ne anlama geliyor?
Bunlar hep propaganda. Toplumda “Şimdiden biz kazandık” algısı yaratmaya çalışıyorlar. Oysa büyük bir panik ve korku içindeler. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, AKP ve MHP dışındaki tüm partileri kapsayan ‘demokrasi bloğu’ için “Yüzde 60 ile kazanacağız” sözünden çok ürktükleri için yüzde 56’yı ortaya attılar ve bu rakamla cevap veriyorlar işte.
‘ABD, AK Parti’ye ‘Yoluna devam et’ dedi’
AB ve ABD, 24 Haziran’daki seçimler için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekliyor mu?
ABD Dışişleri Sözcüsü, olağanüstü şartlar altında yapılacak seçimlerden endişe duyduklarını açıkladı ama bunlar kendi kamuoylarına, uluslararası platformalara dönük söylemler. Bu açıklamanın aslında anlamı şudur: “Siz yolunuza devam edebilirsiniz.”
‘Batı için Tayyip Erdoğan’ın kullanım süresi dolmadı’
Batı AKP’yi niye destekliyor sizce?
Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin henüz kullanım süresi dolmadı. Dış dünya için AKP kullanışlı bir siyasi iktidar. Tayyip Erdoğan’ın yönetiminin devamında, hem AB hem de ABD’nin menfaatleri var. AB zaten Türkiye’de yaşanan tüm hukuksuz uygulamalara seyirci kalıyor. Türkiye’de milli bir iktidar oluşmasın istiyorlar.
‘AKP’nin hedefi, Türkiye’nin nüfus yapısını değiştirip, Türk kimliğini bitirmek’
Erken seçimin, Anadolu ve Trakya’da Türk egemenliğine kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyorsunuz. Bu ne anlama geliyor?
Adalet ve Kalkınma Partisi gibi partilerin hedefi, Türk kimliğini ortadan kaldırmaktır. Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Cumhuriyet felsefesinden çıkararak başka bir siyasi kimliğe oturtmak. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Türk devleti olmasını istemiyorlar. Türkiye’nin nufüs yapısını değiştirmek en büyük emelleri.
Türkiye’de herkesin etnik kimliği Türk değil. Sizce Türkiye’nin nufüs yapısı nasıl değiştiriliyor?
Suriyeli, Afgan ve Arap nufüs ile Türk egemenliğine son vermek istiyorlar. Bu konuda da çok yol aldılar.
Şu anda vatandaşın en şüpheyle yaklaştığı konulardan biri de sandık güvenliği. Sandıklar korunabilecek mi?
Meral Akşener bu konuyu çok ciddiye alıyor. Bir basın toplantısında, sandık güvenliği için Ankara’da 200 kişilik bir ekip kurduklarını, yurt çapında tüm sandıkların başında İYİ Parti’yi temsil eden müşahitler olacağını aktardı. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliği yapılacağını söyledi.
‘Kılıçdaroğlu ve Akşener sandık güvenliğinde de anlaştılar’
Muhalefet, sandık güvenliği konusunda da ortak hareket edecek mi?
Evet. Kılıçdaroğlu ile Akşener sandık güvenliği konusunda görüşme yaptılar ve mutabakata vardılar. Millet kararlı olursa, ne kadar hile yapılırsa yapılsın hiçbir şeyi değiştiremezler. Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi yüzde 60 demokrasi bloğu oluşursa hiçbir şey yapamazlar. Müşahitlerin de mutlaka seçmenlerin nufüs cüzdanlarında yazan doğum tarihlerini ve fotoğraflarını karşılaştırması gerekir.