Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 17. maddesine gelecek olursak.
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız, kanunun ilgili maddesinin doğru olduğunu ancak yanlış yorumlandığını söylüyor. Diyor ki:
“Seçimlerden sonra yani belediye meclisi oluşturulduğunda, meclis, başkan nezaretinde toplanıp, birinci ve ikinci meclis başkanvekillerini seçer. Bu vekillerin işi belediye meclisine, altını çizelim sadece belediye meclisine, başkanvekilliği etmektir. İlgili kanunun 17. maddesi işte buna atıftır. İlçe Belediye Başkanları İBB Meclisi’nin doğal üyeleridir.
Diğer meclis üyeleri ise seçilmiş üyelerdir. Bir başka deyişle konuya bahis 17. madde, başkan yokken, meclisi doğal üye olan ilçe başkanları değil, ‘seçilmiş’ meclis üyelerin yönetmesi için kurgulanmıştır. Meclis başkanvekilliği ile belediye başkanvekilliği iki ayrı şeydir. Başkanın olmaması durumunda, diyelim ki tatile çıktı, başkan vekil olarak yerine istediği bir üyeyi bırakmakta özgürdür. Bunu da aynı kanunun 40. maddesi düzenlemektedir.
Dolayısıyla adı geçen/geçmeyen CHP’li bir ilçe belediye başkanının, İBB’ye başkanvekili olarak seçilmesi önünde bir engel yoktur. Kaldı ki bunun örnekleri de var.”