Türkiye’yi IŞİD kuşatmasındaki Kobani için harekete geçmemekle suçlayanlara dünyaca ünlü Fransız filozof Bernard-Henri Levy de katıldı. Levy, The Huffington Post’ta yayınlanan başlıklı yazısında, eğer düşerse Kobani’nin Erdoğan’ın sinsi hesaplarının kurbanı olarak düşeceğini ileri sürerek böyle bir durumda Türkiye’nin NATO üyeliğinin şaibeli hale geleceğini savundu.
IŞİD’i Kürtlere tercih etmiş görünüyor

Fotoğraf: Wikipedia
Fransız filozof ‘Kobani düşerse Türkiye NATO’da kalmalı mı’ yazısına, “Kobani düşecek. Belki saatler içinde. Belki de günler” diye başlayıp şunları yazdı: “Ama şehir düşerse, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sinsi hesaplarının kurbanı olarak düşecek. O Erdoğan ki harekete geçmeyi reddedip Suriye sınırında konuşlanmış güçlü ordusunu şimdiden can vermiş şehrin birkaç kilometre ötesinde öylece tutarak, IŞİD’i Kürtlere tercih etmiş görünüyor” cümleleriyle başladı.
Türkiye’nin ikili oyunu
Henri-Levy hemen ardından şu ifadeleri kullandı: “Kobani, Türkiye’nin ikili oyununa kurban gidecek. O Türkiye ki bölgedeki her cihatçının topraklarından geçip gitmesine göz yumduktan, IŞİD’in arkasındaki güçlerin haftlardır kuşatma altındaki şehre doğru ağır silah yığınağı yapmasına sırtını çevirdikten sonra, şimdi de masumu oynayarak sadece kendi birliklerini harekete geçirmemekle kalmayıp Kobani’yi kurtarmak için 10 bin Kürt gönüllünün önünü de kapatıyor.”
Guernica, Saraybosna, Grozni…
Fransız filozof, düşmesinin henüz idrak edilememiş bir felaketle sonuçlanacağı öngörüsünde bulunduğu Kobani’nin kaderini, yüzyılın tarihine vurmuş Guernica, Saraybosna ve Grozni gibi şehirlere benzetti: “Bu, sadece seküler Kürdistan’ın değil, insanlığın da felaketi olacak.”
‘Erdoğan’ın muhakemesi saplantılı bir korkuyla malül’

Fotoğraf: DHA
Bu felakati önlemek için geriye kalan tek yolun Türkiye’den geçtiğini savunan Henri-Levy, sözü yeniden Erdoğan’a getirdi: “Muhakemesi, Türkiye’nin sınırlarının yanıbaşında bir Kürt devleti kurulacağına dair saplantılı bir korkuyla malül Erdoğan’a bir kez daha hatırlatılmalı ki IŞİD kendisinin de düşmanı ve Kobani’de çanlar Türkiye için çalıyor. Erdoğan’a anlatılmalı ki, Kemalizm’in seküler temelinden giderek uzaklaşan otoriter ve cehalete batmış rejimi, Avrupa’yla ekonomik ve nihayet siyasi ortaklıklar kuracaksa yolu Kobani’den ve Kobani’nin savunmasından geçiyor.”
‘Bu kez hata affedilemez’
Fransız filozof, Tükiye’nin 1991’de Iraklı Kürtleri kurtarma operasyonuna gönülsüzce katıldığını, 2003’te de Amerikan birliklerine topraklarını kullandırtmayı reddettiğini hatırlatarak şöyle yazdı: “Türkiye üçüncü kez kaçak dövüşürse, Kobani Türkiye’nin bu kez affedilemeyecek hatasının kurbanı olursa, NATO’daki geleceği şaibelidir.”
Kobani’ye ‘Geçit yok’

Fotoğraf: Reuters
ABD ve Fransa liderlerini Erdoğan’a Avrupa yolunun Kobani’den geçtiğini anlatmaları gerektiğini belirten Henry Levi, yazısını şöyle sonlandırdı: “Tıpkı Madrid kuşatmasında olduğu gibi dünya Kobani’de de ilan etmeli: ‘Geçit yok.'”