7 Nisan’da tahliye edilen İlker Canikligil, sahibi olduğu FLU TV’de tüm politik içeriklere son verme kararı aldı.

Kanalın ‘Habersizler’ isimli programında konuşan Canikligil, kararın gerekçesiniyse şöyle açıkladı: “Kuyruğumuzu kaptırmış durumdayız. Satranç oynuyorsunuz ama karşı taraf kuralları sürekli tekrar yazıyor. Suç tanımları o kadar gri ki… Direnmemizi bekleyenler vardır ama kusura bakmayın kazanamayacağın bir oyuna oturmanın çok şeyi yok.”
Canikligil programda özetle şunları dedi:
‘Kuyruğumuzu kaptırmış durumdayız’
* Resim şu kuyruğumuzu kaptırmış durumdayız. Hiçbir şey olmamış gibi çıkıp devam edebilirdik, eleştiri dozumuzu düşürürdük. Yandaş olmazdık… İkinci yol AKP’ye kaydolabilirdik. Yandaş da olabilirdik, ülkemizde bir medya bölümü var. Aslında CHP iktidar olsa onu da eleştirdik, büyük ihtimalle yine aynı cezaları çekerdik. Şöyle bir durum var; ben her zamanki yine saçma bir fikirle ortaya çıktım, Mustafa da (Seven) beğendi. Açık konuşuyoruz, kuyruğumuzu kaptırdığımız için, özelikle de ben kaptırdığım için FLU TV olarak tüm politik içeriklerimize son verme kararı aldık.
‘Karşı taraf sürekli kuralları tekrar yazıyor, suç tanımları gri…’
* Yani iç politikayla ilgili hiçbir şey konuşmayacağız. Güncel politikadan çıkıyoruz sadece entelektüel kanal olma konumumuza geri çekiliyoruz. Bu tabii en çok Vahit’i (FLU TV çalışanı) üzüyor. Bu şeye benziyor, satranç oynuyorsunuz ama karşı taraf kuralları sürekli tekrar yazıyor. Suç tanımları o kadar gri ki… Dolayısıyla böyle bir karar vermek zorunda kaldık.
* Bunun bazı insanları üzeceğini tahmin ediyorum. Biz hiç çok politikaya girelim demedik ama bu kadar girmek bile çok incitmiş bazılarını. Direnmemizi bekleyenler vardır kusura bakmayın kazanamayacağın bir oyuna oturmanın çok şeyi yok.
‘Silivri kulüp gibiydi’
* Evde muhalif olmak çok kolay, “42 gün sizi Silivri’ye alalım” dediğinizde durum biraz daha farklı hale geliyor. Ekrem İmamoğlu’nu, Ümit Özdağ’ı, Can Atalay’ı, Osman Kavala’yı, Ayşe Barım’ı, hepsini gördüm konuşamadık ama. Çünkü hücre hapsiydi hepimizinki. El sallayıp… Orası (Silivri Cezaevi) bir kulüp gibiydi.
‘Korku değil, kanaldan ekmek yiyenler, sevenler, annem var’
* Kişisel bir korku değil, bu kanaldan ekmek yiyenler, sevenler var. Annem var. Seçeneklerimiz bunlardı. Ben bu kararı verdim. Avukatımız ve Mustafa da bunu destekledi.
Ne olmuştu?
Canikligil, marttaki bir yayında şöyle dedi: “Taksiye biniyorum şimdi alt sınıftan biri var. Yılışık bir sırıtışla ‘Reis’ diyor, küçücük aklıyla. Şunu fark ettim herif aslında benden nefret ediyor. Şunu diyor aslında; ‘Sen okumuşsun, etmişsin ama benim adamın seni yönetecek’... Peki adamın nereye getirdi seni? Sen hep taksicisin, ne değişti senin hayatında? Ona oy verenlere bakmak lazım. Tek söylemek istediğim bir şey var; execute order 66 (Star Wars serisinde geçen bir soykırım).”
Ardından gelen tepkiler üzerineyse sosyal medyadan şunu yazdı: “Dostlarım bu adamlara boş yere laf anlatmaya çalışmayın. Siyasal İslam yok sayılmalı ve peyderpey yok edilmeli. Ciddiye alınacak bir tarafı yoktur bu kadar.”
İstanbul başsavcılığı, Canikligil hakkında ‘suç işlemeye alenen tahrik’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik’ suçlamalarıyla soruşturma başlattı, gözaltına alınan yönetmen 26 Mart’ta tutuklandı. Canikligil, 7 Nisan’da adli kontrolle tahliye edildi.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) da FLU TV’ye lisans alması için süre verdi.