Cumhurbaşkanı galiba hala sevildiğini sanıyor.
Bir padişah gibi tebaasının ona kul olmaya devam edeceğini, ne yapsa etse de hatta toplumla inatlaşsa da sevginin devam edeceğini düşünüyor, buna inanmak istiyor.
Hala partisi AKP’nin çoğunluğun partisi olduğunu hayal ediyor.
Ama artık öyle değil, AKP şimdi bir ‘azınlık partisi’ ve rejimin de buna uygun bir adı var: ‘azınlığın baskı rejimi’…
AKP azınlık partisi, baskı rejiminde yarattığı korku dağları ile bir süre daha yönetmeye ve halk ile inatlaşmaya devam edebilir. Ama artık karşında bu ülkenin en az yüzde 60’ı var.
Bu olan biteni izlerken aklıma hep Victor Hugo’nun sözünün gelmesi de bu yüzden:
‘Sevilmeyen bayağılaşır’…
Artık eskisi gibi sevilmeyen bayağılaşıyor ve inatlaşıyor.
Ama sevilmeyenin bayağılaşması ve inatlaşarak sevildiğini görmek istiyor olması, azınlık baskı rejiminin sonunu daha da hızlandırıyor.