Bundan yaklaşık 30 yıl önce, İskandinav ülkeleri başta olmak üzere Batı Avrupa’nın, Kürtlere yapılanları gerekçe göstererek vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeme çağrısında bulunmasıyla ülkemiz bu gerçekle tanışıyor.
O günden bu yana aba altından gösterilen sopa nihayet dünkü Rusya’nın uygulamaya koyduğu uçuş kısıtlaması ile doruğa ulaşıyor. Putin gibi bir liderin müzakere yöntemini bilen sağ duyulu her akıl, Rusya’nın Haziran başına kadar uygulayacağını açıkladığı bu yasağın salt COVID-19 önlemine yönelik olmadığını biliyor.
Başı kesilmiş tavuk gibi ilerleyen dış siyaset politikasının bedelini turizm gittikçe ağırlaşarak çekiyor. Sorun, iktidarın bu cezalandırmayı ne denli önemsediği ve bedel ödeyen halkın bunun hesabını sorup sormayacağındadır…