‘FETÖ’ üyeliği iddiasıyla tutuklanan iş insanı Alaaddin Kaya, dönemin ‘il imamı’ olduğunu söylediği Kemalettin Özdemir’in, kendisine, Gülen’i soruşturan savcı Nuh Mete Yüksel’in görüntülerinin televizyona gizlenen kamerayla kaydedildiğini söylediğini anlattı.
Milliyet’ten Tolga Şardan’ın haberine göre Ankara’da 28 Ağustos’ta ifade veren Kaya, Fethullah Gülen hakkında 2000 yılında soruşturma yürüten eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcısı Nuh Mete Yüksel’in ‘itibarsızlaştırmak’ için görüntülerinin çekildiğini söyledi.
İş insanı Sudi Özkan’a ait bir evde Yüksel’in bir kadınla ‘uygunsuz’ olarak kaydedildiğini ifade eden Kaya’ya göre dönemin ’emniyet imamı’ Kemalettin Özdemir, şunları anlattı: “Bahse konu evde bulunan televizyon cihazının aynısı dışarıda temin edildi ve içine çekim yapabilecek özellikler taşıyacak tarzda teçhizat yerleştirilerek televizyonlar takas edildi, kapı açıldığında cihazın kayda gireceği şeklinde sistem kuruldu.”
‘Cemaatin içinde ayrımcılık’
Gülen’in emir verebileceği kişilere ‘efendi’, mesafeli olduğu kişilere de ‘bey’ diye hitap ettiğini anlatan Kaya, “Cemaatte ‘Bizim mememizden süt emenler ve emmeyenler’ diye ayrım vardır. Her işte bu ayrıma çok ciddi dikkat edilir. Tüm görevlendirmeler ve evlilikler bu çerçevede değerlendirilir. Süt emenler, kendisine sadık güven derecesi yüksek olanlar olarak değerlendirilir. Cemaat içindeki fertler, öz ve üvey evlat kriterine tabi tutulur” diye konuştu.
Gülen’in ‘habersiz iş’e tavizi yokmuş
Kaya, Fethullah Gülen’in 20 kişilik istişare kurulu bulunduğunu, kendisinin bu kişiler arasında olmadığını belirterek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mehmet Erdoğan’la kendisinden habersiz görüştüğü kişileri ‘sürgün’e yolladığını anlattı: “Cemaatten üç kişiyle irtibatlarını kesmelerini söylemiş ve uzun süre de maaşlarını ödememiştir. Daha sonra da Harun Tokak’ı İsrail’e, Recep Uzunallı’yı Yunanistan’a görevli olarak ‘ceza sürgününe’ yollamıştır.”
Gülen’in şu an ikamet ettiği evin Türkmenistan’da iş yapan Muhammet Taş tarafından yapıldığını ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Örgüt mensupları tarafından Fethullah Gülen’in ‘Mehdi/Mesih’ olarak görülmesi konusunu en tehlikeli konu olarak görüyorum. Bu işin tehlikesi de 15 Temmuz darbesi ve benzeri olayları koşulsuz itaat olarak yapmalarıdır.”