ELİFSU DİLEK ŞEN
Bu yıl 25’incisi düzenlenen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali yarın Ankara’da başlıyor. Direktör Nil Kural’la çeyrek asırlık festivali konuştuk.
Uçan Süpürge bağımsız bir festival, 25 yıldır uçmaya nasıl devam ediyor?
Dayanışmayla ve aidiyet duygusuyla. Uçan Süpürge’nin artık sürdürülebilirliğinin sağladığını düşünüyorum.
Seçkiyi nasıl yaptınız?
Bu yılın filmleri o kadar heyecan verici ki seçmek uzun zaman aldı. Seçkinin bir bölümünü hazırlamak için Berlin Film Festivali’ne katıldım. Programı düşünmek, bölümlere ayırmak ve üzerine çalışmak gerçekten çok güzel bir süreçti. Bu arada, bu yıl kadinlarinmirasi.com diye yeni bir site açtık. Buradan filmler, yönetmenler ve bölümler rahatlıkla incelenebilir.
Festivalde sizi en çok etkileyen film hangisi?
Filmlerin hepsi iyi. ‘Bahçe İşleri’ kişisel olarak beni etkileyen bir film. İsviçre-Gürcistan ortak yapımı. Yaratıcı belgesel diliyle ve hikayesiyle beni çok etkiledi. Filmin başında nereye gittiği belli olmayan kesilmiş ağaçlar görüyoruz. Köylere gidiliyor, bir takım ağaçlar satın alınıyor, kesiliyor ve götürülüyor. Kadınlar üzgün, erkekler para kazandıkları için memnun. Ağaçlar gittiğinde temel kazılmış gibi gibi boşluklar oluşuyor köylerde. Film yorum yapmıyor, sadece gösteriyor. Daha fazla anlatmayayım hikayeyi, erkek tahakkümünü çok iyi anlatan bir film.
‘Bahçe İşleri’, geçen ay İstanbul Film Festivali’nde ödül alan ‘Our Ark’la birlikte gösterilecek. Doğayı koruyamayan insanın yarattığı ‘digital’ Nuh’un Gemisi’ni görüyoruz. Bu iki filmin birlikte konuşabileceğini düşünüyorum.
Barışı inşa eden kadınlar
Diğer etkileyici film ise ‘Maixabel’. Maixabel Lasa’nın eşi Juan María Jaúregui 2000 yılında ETA tarafından öldürülmüştü. 11 yıl sonra, Juan María Jaúregui’yi öldürenlerden biri, terörist grupla bağlarını kopardıktan sonra, hala cezasını çekerken, Maxiabel Lasa ile görüşmek istedi. Lasa, 16 yaşından beri hayat arkadaşı olan adamı öldüren kişiyle yüz yüze görüşmeyi kabul etti.
Icíar Bollaín’in filmi bu gerçek hikayeden yola çıkıyor ve kadınların barışı inşa etmedeki rolüne odaklanıyor.
Filmler nerelerde gösterilecek?
Büyülü Fener Kızılay’da iki salonunda ve Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde izleyicilerle buluşacak.
Biletler geçtiğimiz günlerde satışa çıktı. Her şeye zam geldiği dönemde fiyatlar oldukça uygun. Fiyatları bu şekilde sabitlemeyi nasıl başardınız?
Öğrenci 10, yetişkin 25 lira. Aylar öncesinden bu konuda elimizden geleni yapacağımıza karar vermiştik. Uygulayabilmiş olmaktan memnunuz. Umarız bu zor dönemde filmlere erişime katkıda bulunabiliriz.
Hangi kurumlarda destek aldınız?
Festivalin destekçileri Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Delegasyonu, Çankaya Belediyesi, Ankara Kent Konseyi.