Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Defalarca değiştirilen müfredat ve sınav sistemleri, 4+4+4 yasası, velilerin, öğrencilerin, öğretmenlerin itirazlarına rağmen zorunlu imam hatip dönüşümleri, Ensar, Aladağ, Kulp, Taşkent, Dikili; memleketimizin her yerinde tarikatlarda, tarikat yurtlarında çocuklarımızın çalınan hayatları, sınavlarda kopya skandalları, proje okulları, salgında ve depremde yaşatılan eşitsizlik, MESEM’lerde (Mesleki eğitim merkezleri) ve mesleki eğitim adı altında meslek liselerinde iş cinayetlerinde kaybettiğimiz çocuklar, gençler, eğitimin paralılaştırılmasından, yoksulluktan kaynaklı artan okul terkleri, ÇEDES başta olmak üzere protokol ve iş birlikleri eliyle tüm eğitim kurumlarının şirketleşmiş tarikat yapıları ile kuşatılması, mülakat gibi onlarca yöntemle ellerinden alınan gelecek umutları, yasaklanan şenlikler, festivaller hatta yasaklanan satranç turnuvaları, karma eğitim hakkı ihlalleri… Saymakla bitmez.
Çocuklarımızın, öğrencilerimizin, gençlerin yaşamadığı ne kaldı? Şimdi 23 yıldır farklı siyasi partilere oy vermiş yüzlerce ailenin, anne babanın çocukları ya tutuklandı, ya gözaltına alındı veya sabahın köründe gözaltı için evlerine gelindi, ev hapsi veya adli kontrol şartı aldı, gözaltı sırası ve sonrasında darp edildi. Bizim bir damla gözyaşına kıyamadığımız çocuklarımıza yaşatılmayan ne kaldı?
Proje okulu adı altında öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı günlerdir öğrencilerimiz eylemde. Bu uygulama aslında yıllar önce başlatıldı. 14 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6258 Sayılı Kanun ile proje okullarının yönetici ve öğretmenlerinin atama yetkisi şu anki Milli Eğitim Bakanının aynı zamanda müsteşar olduğu yıllarda Milli Eğitim Bakanına verildi. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın sayıları 3-5’i geçmez dediği okulların sayısı iki bini aştı. Her geçen yıl proje okulu ilan edilen liselerin sayısı artırıldı. Ülkemizin her yerinde liseliler o günlerde de açıklamalar yayınladı, eylemler yaptı, okullarından uzaklaştırılan öğretmenlerini gözyaşları ile alkışlarla uğurladı. Amaçlanan siyasal kadrolaşma projesiydi. Kampüslerden liselere öğrencilerimiz, çocuklarımız tek ses oldular. Projeniz değiliz.
Feray Aytekin Aydoğan’ın yazısı