İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme konulu 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı, bir idari işlemdir ve bir idari işlemle, kararla, kanun yürürlükten kaldırılamaz.
Cumhurbaşkanı kararıyla bir anlaşmadan çıkılması, ancak Anayasa’da belirtilen, yürürlüğü için uygun bulma kanunu gerekmeyen uluslararası anlaşmalar nezdinde istisnai durumlarda geçerli olur.
Nitekim, Cumhurbaşkanının İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararına dayanak olarak gösterilen 9 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3.maddesi, yargısal denetime götürülmediği için bugün bu sorun yaşanmaktadır.
Oysa bir yasama tasarrufu olan uluslararası anlaşmaların feshedilmesi yetkisi, “yalnız yürütme yetkisine ilişkin” çıkarılabilen Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Cumhurbaşkanı’na verilmesi, Anayasa’nın (104.madde) açık ihlalidir.
Hakkında Danıştay’a başvurulan ilgili Cumhurbaşkanı kararı, şüphesiz somut norm denetimi yoluyla AYM’ nin önüne dayanak aldığı 9 Sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin gelmesine sebep olacak, o halde yine hukuk sınavını verecek olan da artık üyelerinin çoğunluğu Cumhurbaşkanı tarafından atanan AYM olacaktır.
Görüldüğü üzere, bu ülkede tüm sorunlar, dönüp dolaşıp “yargının bağımsız olmayışı” problemine bağlanmaktadır.