Türkiye’de muhalefet yok. O kadar yok ki, TEKEL’i özelleştiren, tütüncülüğü bitiren, şeker fabrikalarını satan, buğdayı, eti ithal eden, bir zamanların kendi kendine yeten tarım ülkesini uluslararası tarım tekellerinin çıkarları adına sebze tezgâhlarının önünde kuyruklara girilen bir yer haline getiren iktidar, tüm bunların sorumlusu kendisi değilmiş gibi, fahiş fiyat artışını kolaylıkla ‘kabzımal terörü’ne, aracılara, halcilere yıkabiliyor.
Türkiye’de muhalefet yok. Türkiye’de muhalefet o kadar yok ki, İstanbul’u 25 yıldır yöneten, rant ve beton üzerine bir ekonomi kuran, ‘imar barışı’ adı altında korkunç bir kötülüğe tüm toplumu ortak eden, deprem toplanma alanlarını AVM’ye dönüştüren, yıkık tek bir binadaki arama kurtarma çalışmalarını ancak beş günde tamamlayabilen bir iktidar, tüm bunların sorumlusu değilmiş gibi, rantı durdurmaktan, kentsel dönüşümden söz edebiliyor, hatta ve hatta cenazelerde gözyaşı dahi dökebiliyor.