Uzun yıllardır kültür ve politika ilişkisi üzerine çalışan, ‘Kültür ve Politika’ adlı bir de kitabı olan Yazar Aydın Çubukçu, politikayı en özet haliyle ‘Bir benzer kılma eylemi’ olarak tanımlamıştı. Erdoğan’ın THY açıklaması, sonrasında yaşananlar ve muhtemelen 2023 seçimlerine kadar devam edecek olan uygulamalar tam da buraya oturuyor. NATO’ya olan bağını tartışmayan, hatta başka ülkelerin NATO’ya alınmaması tartışması ile ev sahipliği pozisyonundan seslenen, küresel ekonomiye göbekten bağlı, ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere onlarca ülkeyle siyasi, ticari, askeri ve diplomatik ilişkileri yöneten bir iktidar bu hamlesiyle daralan politik zemininde belli ki güç toplama hesabı yapıyor. Kendi dönemsel politika stratejisi etrafında, hem tabanını hem de olabildiğince geniş bir kesimi benzer kılmaya çabalıyor.
Peki, sadece yabancı değil aynı zamanda Türkiye sermayeli onlarca otel zincirinin yabancı dildeki isimlerine uzanabilir mi bu operasyon? O kadar da kolay değil.
Kültür emperyalizminin kuşatmasına karşı tutarlı bir mücadele verenleri tarihi boyunca hedef almış bir geleneğin, seçim öncesi bu zokasına atlamak cehaletten de öte bir tutum olur.