Ve tüm bunlara rağmen, sıkıştıkça kutuplaştırıcı dini referansları yalana dayalı olarak ortaya atmakta beis görmeyen egemen sınıf siyaseti, bugün yine bu uğursuz yöntemle karşımızda.
Bu kutuplaştırıcı nefret söylemi karşısında, iyimser bir yaklaşımla şu soru da akla gelebilir: Daha önce defalarca yalan olduğu ortaya çıkan cami, ezan üzerinden politika hâlâ tutar mı?
Din üstünden geliştirilen bu söylemlerin, laik kesimleri ikna etmeyi değil, zaten buna ikna olmaya meyilli kitleler üzerinde bir sonuç yaratmayı hesapladığını unutmayalım.