Zannederim vergili fiyatı 9 bin 500 TL olan telefonlar olmalı. Bu telefonları gençler 4 bin TL’ye alabilecekler diye anlıyorum ben bunu.
Umarım bu sefer gerçekten bu iş olur çünkü aylardır bir türlü beceremediler.
Gençler bu telefonları kendileri mi kullanır, aile büyüklerine mi kaptırırlar, yoksa 9 bin 500’lük telefonu 4 bine alıp 7 bine satarak üç beş kuruş kazanırlar mı bilmiyorum.
Tabii bu durumun doğal sonuçlarından biri, gençlerin “telefoncu amcalardan” kurtulması olacak.
Sokak röportajlarında izleyip duruyoruz, gençler ne zaman sistemden, ortamdan, enflasyondan yakınsa yanlarında hemen birkaç tane emekli tipli “şerefsiz” beliriyor. “Göster telefonunu” diye başlıyorlar.
Gençler yine terbiyeli, onlara gösterilecek ve onlarda artık olmayan telefon dışında bir şeye de sahipler ama yine de telefonlarını göstermekle yetiniyorlar.
Sonra başlıyor tartışma. “Param yok diyorsun, ne bu telefon” diye zevzek zevzek konuşuyor moruklar.
Şimdi bu vergisiz telefon işi en azından bu şerefsizlerin çenesini kapatır.
“Göster telefonunu” dedi mi, “Al sana telefon” diyecek genç ve “Sizin reis bize ucuza verdi. Ne o yoksa size vermiyor mu amca” diyecekler.
Amca da mabadına baka baka çekip gidecek.
Ama keşke gençlerin sorunu bir kerelik ucuz telefon vermekle çözülse.
Bugün gençler için o kadar üzülüyorum ki, çok düşününce gözlerim doluyor.
Yurt zaten yok. Ya tarikat yurduna düşecek, ya ev kiralayacak.
Bu kiralarla nasıl!
Sabah akşam bir tost yese ayda 3 bin TL o tutar.
Bilgisayar nasıl alacak, indirimli olsa bile telefon nasıl alacak.
Ne giyecek!