Ne zaman Tarım Kredi Kooperatifleri adlı market zincirinin, “Beyefendi”nin arzuları doğrultusunda fiyatlarında indirim yapacağı açıklaması gündeme gelse, hep geçmişi hatırlarım.
Yıllar önce yöneticilik yaptığım medya grubundaki tüm şirketlerde ve tüm birimlerde patronun emirleri doğrultusunda “tensikat” amaçlı “tenkisat” yapılması istendi.
Yani öz Türkçesi “İşten eleman çıkartın, kadro azaltın” diyordu patron.
Amaç giderleri azaltmak, şirketin kârını arttırmaktı ya da varsa zararını azaltmaktı.
Aralık başına kadar süre vardı.
Tüm birimler, tüm şirketler yüzde 10 ila yüzde 20 arasında adam eksiltmek zorunda idi.
Aralık ayı başında tüm yöneticiler bütçe toplantısında patron ile bir araya geldik. İlk konu, işten çıkarmalardı.
Sıra bana gelince, grubun mali işlerinden sorumlu arkadaşımız “Fatih hiç kimseyi işten çıkarmadı” dedi.
Patron dönüp bana baktı.
“Doğru mu?” dedi.
“Doğru” dedim.
“Niye?” dedi patron “Benimle inatlaşıyor musun?”
“Hayır” dedim.
“Peki niye adam çıkarmıyorsun o zaman?” diye sordu.
“Tam ne kadar kişi gerekiyorsa o kadar kişi ile çalışıyorum da ondan. Bir kişi bile çıkarsam bunca yıldır sizi kazıkladığım ve size boşa para ödettiğim anlamına gelir. Ayrıca şunu da bilin bugün işten çıkarıldığı söylenen kişiler gerçekten işten çıkarılmıştır ama önümüzdeki bir yıl içinde işten çıkarılanlardan daha fazla kişi muhtemelen daha yüksek ücretle işe alınacaktır. Bence birbirimizi kandırmak için bu kadar uğraşmayalım” dedim.
Patron çelebi adamdı.
Güldü.
“Bir kişi bile çıkaramaz mısın?” dedi.
“Çıkarabilirim, kendimi” dedim.
Ne zaman böyle emire dayalı palavradan indirimler gelse, hep o günü hatırlarım.
Yapılabilen her indirim, yıllarca sürmüş bir kazıklamanın itirafıdır aslında.