Türkiye’nin, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ortadoğu’daki yeni kriz ve İsrail – Hamas çatışması ile ilgili olarak başından beri doğru bir tutum içinde olduğunu, sağduyulu açıklamalar ile tansiyonu kontrol etmeye çalıştığını ve Türkiye’yi geçmişin dengeli politikalarına doğru götürdüğünü söylüyoruz.
Meselenin tüm siyasi riskini üzerine alarak, sağlıklı bir dış politika yürütüyor ve Ahmet Davutoğlu’nun maceracı, İhvancı, onurlu yalnızlıkla sonuçlanan ve Türkiye’yi perişan eden dış politika anlayışından uzak duruyor.
Bu da hem içerdeki muhalifleri hem de dışarıda muhatapları tarafından takdir ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm siyasi riskleri alarak böyle bir denge politikası izlerken, birileri akıl dışılıktan taviz vermemekte niyetli.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı koltuğuna oturtulmuş Nazif Yılmaz adlı biri “Gebereceksin Netanyahu” diyerek sosyal medya paylaşımı yapıyor.
Sadece vatandaş Nazif Yılmaz olarak bunu elbette yapabilir. Hatta daha fazlasını da söyleyebilir.
Ama bu efendi, bir bakan yardımcısı.
Hem bürokrat hem de yeni yönetim sistemi içinde bir siyasi kişilik.
Bu konumuyla böyle bir şey söyleme hakkı var mı!
Düşünün mesela ABD Savunma Bakan Yardımcısı Türkiye’ye kızıp bizim Cumhurbaşkanı’na “Gebereceksin” dese biz ne düşünür, ne hissederiz.
Ya da bir Avrupalı bakan yardımcısı aynı şeyi yapsa.
Yaptığının anlamını bile fark etmeyecek, ülkenin başını durduk yerde belaya sokacak ve hatta Cumhurbaşkanı’nı bile siyaseten zora sokup küçük düşürecek bir kafa bugün bakan yardımcılığı koltuğunda.