Son taktik iflası ise ‘rekabetçi kur’ söylemi ile karşımıza çıkmıştır. Türkiye’de kur 8’den 18’e yükselirken, kurun ihracatı artırarak döviz açığını kapatacağı söylenmiştir. Türkiye’nin yüksek teknoloji üretip satmadığı, düşük teknoloji içeren satışlarının da sadece kur avantajı nedeni ile sürekli olamayacağı atlanmıştır. Vietnam, Tayland gibi ucuz iş gücüne sahip Asya ülkeleri ve bazı Afrika ülkelerinin, Türkiye’nin ürettiği mallara benzer üretim yapıları ile fiyat kırarak Türk mallarının yerine geçeceği akıl edilememiştir.
En önemli konu ise 18 olan kurun büyük bir enflasyon dalgası yaratarak AKP’yi erken genel seçime zorlaması ekonomi yönetimini örtülü faiz artışına iterek kuru 13 seviyesine indirmiş, ihracatta geçici görülen avantaj kaybolmuştur. Zaten düşük teknoloji içeren mal satışları ile rezervlerin dolarak döviz açığını kapatması da mümkün olmayan bir durumdu.