Türkiye ile İran’ın yakınlaşma ihtimali öne çıkıyor. Nitekim son dönemde artan görüşmeler de buna işaret etmekte. Ancak muhtemel işbirliğinin sadece üç konuda olduğunu anlıyoruz: IŞİD ile mücadele, sınır güvenliği ve çatışmasız bölgeler… Bu konular Türkiye ve İran’ın eşdüzeyli konumlandığı alanlar.
Bunun dışına çıktığımızda bu iki ülke arasında simetri yok… İran Irak Kürt Bölgesi’ndeki siyasetin içinde yer almakla kalmıyor, Irak, Suriye ve Lübnan’da siyasetin doğrudan parçası ve tarafı. Ayrıca bütün bu ülkelerde doğrudan kendisine bağlı onlarca sayıda milis gücüne sahip… Türkiye ise Ortadoğu için bir ‘dış güç’… O nedenle bu hafta gündeme gelen, İran’ın Kandil’e kara harekatı yapmasına bel bağlayan planın gerçekçiliğine ilişkin soru işaretleri var.
Kısacası Türkiye ile İran’ın Ortadoğu bağlamında ‘dost’ ve ‘ortak’ olmaları zor. Bu bölgede İran’a her yakınlaşma telafisi zor maliyetleri ima edebilir. Türkiye’nin kendi göreceli üstünlüğüne sahip çıkması ve bunu stratejik güce dönüştürmesi gerek. Öte yandan PKK ve Barzani dahil hiçbir Kürt aktörünün yapıp yapmadığı bizi bağlamıyor.
Yeter ki ‘Kürtlerle’ eşdüzeyli ve kalıcı bir ilişkiyi içimize sindirelim.