Bu sadece İslami devrimin gelip tıkandığı bir nokta değil. İran’da Şah dönemi de aynı siyasi kaderi yaşadı… İdeolojiye değil zihniyete ilişkin bir sorunla karşı karşıyayız.
Nitekim benzer şekilde Türkiye’de de Kemalist devrimle gelen Cumhuriyet, henüz on yılı doldurduğunda, çıkış ilkelerinin ve söyleminin çok gerisine düşmüştü.
Bugün de sonuçta aynı olguyu tartışıyor, aynı tuzağa düşmemenin yolunu arıyoruz. Laik bir devletçilik dönemine gelen muhafazakâr tepkinin taşıdığı devrimsel özelliklerin iktidardaki on yılın sonunda nasıl solduğunu, yozlaşmaya meylettiğini ve ‘ne yazık ki’ halkı hayal kırıklığına uğratma noktasına evrildiğini konuşuyoruz…