İstanbul’da eşini av tüfeğiyle vurarak öldüren erkeğe iki kez indirimle 20 yıl hapis cezası verildi.
Ali Rıza Özpolat, Kağıthane ilçesinde 13 Mayıs 2016’da 36 yıllık eşi Halide Özpolat’ı başından av tüfeğiyle vurarak öldürmüş, ardından teslim olmuştu.
Özpolat’ın Çağlayan’daki İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandığı davanın bugün karar duruşması görüldü.
Duruşmaya katil Özpolat, avukatı Mustafa Özdemir ve Halide Özpolat’ın kızı Zekiye Kaya ile ailenin avukatları katıldı.
‘Bu adam bu aşamaya nasıl geldi?’
Mütalaasını sunan savcı, Özpolat için yine ağırlaştırılmış müebbet cezası istedi.
Özpolat’ın avukatı Mustafa Özdemir, kadın cinayetlerinin önlemenin mahkemelerin görevi olmadığını, mahkemelerin tek görevinin ceza yargılamaları yapmak olduğunu söyledi.
“Bu kaygılardan azade olarak görülmesi gereken bir yargılamadır” diyen avukat, Ali Rıza Özpolat’ın aile fertleri tarafından 15 yıldır ağır psikolojik baskı altında tutulduğunu öne sürdü.
Özdemir şöyle devam etti: “Bu adam bu aşamaya nasıl geldi? Neden eşini öldürdü? Ailesi ölüm tehdidinde bulunuyor bu adama, gizli numaradan adamı arıyor, tehdit ediyor. Bu hareketler bu sanığı harekete geçirdi.”
Avukat, sanğın cinayeti ağır tahrik altında işlediğini kaydetti. Özdemir, mahkemeden bu durumun dikkate alınarak karar vermesini isteyerek müvekkili için beraat talebinin olmadığını ifade etti.
Avukat “Zaten, ömrünün sonuna kadar akıl hastanelerinde kalacaktır” dedi. Katil de son olarak bir şey söylemeyeceğini kaydetti.
Müebbetten 20 yıla
Sanığa ‘eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.
Ancak cezanın cinayetin tahrik altında işlendiği belirtilerek haksız tahrik indirimiyle 24 yıla düşürüldü. Katile, mahkemedeki tavırları göz önüne alınarak iyi hal indirimi de uygulandı. Böylece ceza 20 yıla düşmüş oldu.
‘Başka anneler ölmesin’
Halide Özpolat’ın kızı Zekiye Kaya, karara tepki gösterdi: “Hayal kırıklığına uğradım. Adalet yine yerini bulmadı. Avukatın bir yalan sözüne müebbetten, 20 yıla inildi. Köpek gibi davranılıyormuş, annem lavaboya bile gidemiyordu. Yoğurt kovasına yapıyordu. Cam kırılıp arkasından vuruldu. Kilitli kapılar arkasındaydı annem. Darp raporu yok, hiçbir şey yok. Adalet istiyorum artık. Kadınlar ölmesin, bizim canımız yandı. Annem gitti, başka anneler ölmesin.”