Faiz politikası yerine, yasaklayıcı kararlarla tasarrufları ve sermayeyi kontrol etmek, tamamıyla piyasa ekonomisine dayalı bir ekonomide bozucu etki yapar.
Daha önemlisi, bugün döviz tasarrufuna sınır getiren bir ekonomi yönetimi, yarın dış ödemelerde bir sorun çıkarsa, içerideki dövizleri bozdurma zorunluluğu getirebilir şeklinde bir algı yaratır ve güven sorunu ortaya çıkar.
Öte yandan serbest piyasa ekonomisinde yasaklar, muvazaalı çözümleri zorlar. Söz gelimi şirketler döviz varlıklarını şirket sahibinin hesaplarına aktarabilir. Mevcut şirket ortakları kredi almayan ve fakat eski şirket üstünden iş yapabilecekleri yeni şirket kurarlar. Dövizleri bu şirkete aktarabilirler.
Kambiyo sistemi imkân verdiği için, şirket ortakları tasarruflarını yurt dışına transfer edebilir veya yastık altına alabilirler.
Bütün bunlar, güven sorunu ve kredi kısıtlaması ile birlikte, stagflasyona neden olur.
Sonuç olarak, BDDK kararı ile döviz tevdiat hesaplarında az bir çözülme olabilir. Ancak bu sivrisineği öldürmeye yarar. Bataklığı kurutmaz.